Yılın en uzun gecesi denilince akla hemen 21 Aralık gelir. Oysaki Türkiye’de her gece en uzun gecedir.
En uzun gece; Sobası yanmayan soğuk bir evde bebeğini göğsüne bastırıp uyutmaya çalışan annenin yaşadığı gecedir.
En uzun gece; Açlıktan ağlayan bebeğine mama alamayan bir babanın kahrolduğu gecedir.
En uzun gece; İşsiz bir babanın “yarın nereden ekmek parası bulacağım” diye düşündüğü gecedir.
En uzun gece; Faturayı ödeyemediğinden dolayı elektriği kesik bir evde kara kara düşünenlerin gecesidir.
En uzun gece; Parasızlıktan tedavi göremeyen, ilacını alamayan gariban hastaların acılar içerisinde kıvrandığı gecedir.
En uzun gece; Hastanelerin yoğun bakımında yaşama savaşı verenlerin ve o yoğun bakımın kapısında bekleyen hasta yakınlarının gecesidir.
En uzun gece; Çocuklarını aç karnına yatıran annelerin babaların gecesidir.
En uzun gece; Yarın okula gidecek çocuğunun cebine harçlık koyamayacak babaların gecesidir.
En uzun gece; Bir şehit çocuğunun ”baba” deyip sarılmadan yattığı gecedir.
En uzun gece; Evladının sesini telefonda duymayı beklerken “oğlunuz şehit oldu” haberiyle yıkılan anaların babaların gecesidir.
En uzun gece; Yürekleri üşüyen binlerce dertli insanın içlerindeki yangını anlatamadıkları gecedir.
En uzun gece; Yönetenlerine bakıpahları gökyüzünü kaplayanların yaşadığı gecedir.
En uzun gece; En çok ihtiyacınız olduğu an yanınızda kimsenin olmayışı, çaldığınız kapının hiç açılmadığı gecedir.
En uzun gece; Gerektiğinde uğruna her şeyini feda ettiğin devletinin senden habersiz yattığı gecedir.
En uzun gece; Senin sesini, feryadını duymayanlara, “Fırat’ın kenarında ki kuzuyu kurt yerse hesabını soracağım” diyenlere, “Nuh’a haber eyleyin de gelsin de tufan görsün” diyerek ve beddualarla isyan ettiğin gecedir.
Ve en uzun gece; Duanı bitirip kul hakkı yiyenleri Allah’a havale ettiğin gecedir.
Kısacası bu ülkede en uzun gecenin kış dönümü olmasının hiçbir anlamı yok. Çünkü bu ülke insanın her gecesi en uzun gecedir..
Ali Galip Akyıldırım
