İki gün önce suyumuzu doldurmuştuk, bugün haftalık ekmeğimizi Trabzon fırınından aldım. Songül’ü pek götürmüyorum çünkü o çok önemli bir ameliyat geçirdi. Şimdi onun konturol zamanı geldi. Çanakkale’de Kenan Eliuz Hocaya götüreceğim. Biz alışkınız. Onunla nerelere gitmedik ki… Adım adım ülkemizi dolaştık. Dokuz yıl Mardin’e gidip geldik. Dostum Zeynel Abidin Erdem’in sponsorluğu ile yaptığımız Kitap ve AKM’deki sergim halen konuşuluyor. Mardin Sergisi New York’ta inanılmız bir ilgi görmüştü. Şimdi Belediye Başkanı Alper Şen’e söz verdim. Biga AKM’de her ay bir gösteri/söyleşi yapacağım. Aralık’ta Kemaliye(Eğin) ve iki kitabımı imzalayacağım. Son kitabım ‘Kuş da Öldü’ ve ‘Taşyolu’ benden en çok istenen gösteri/söyleşi. Ocak’ta Mardin’i anlatacağım. Taşların dilini ve Mezopotamya’nın muhteşem kültürünü.
Şubat’ta, Çukurova Yaşar Kemal
Yaşar Ağabey 29 Şubat’ta öldü. Onun ölüm yıldönümünde Şubat’ta ‘Çukurova Yaşar Kemal’ gösteri ve söyleşisini yapacağım. Allah sağlık verirse sezon sonuna kadar AKM’de etkinliklerimi sürdüreceğim. Benim hayat felsefem; Gelişmek ve geliştirmektir. Ülkem için, insan için ne kadar yapabilirsem gösteri/söyeşilerle sürdüreceğim. Toplumsal gelişme kültürel/sanatsal etkinliklerle oluşur. Hiçbir beklentim olmadı, bundan sonrada olmaz. Şimdi son kitabım elimde sosyal medyada paylaşıyorum, anlatıyorum. Bir kişiye de olsa okuma alışkanlığı kazandırsam felsefem gerçek olur.
Kumkent’te Yaşamak Güç Ancak Dayanacağız
Yolumuz için hiçbir şey söylemeyeceğim. On gündür sokağım karanlık boydan boya. Hiç bir şikayetim yok. Bir daha hiçbir kurumu aramayacağım. Biz geldik buraya sığındık şikayete hakkımız yok. Sonra biz güçlük içinde yaşadık/yılmadık. “Bu da gelir, bu da geçer” Erzincanlı üç ozan var. Tanrı güç verse onları anlatsam. Davut Sulari’nin tınılarını dünya müzizyenleri fark edecekler. Daiminin türkülerini bilirsiniz. Her zaman müziğe sanata sığınmak iyidir. Büyük şairlerin dizeleri ne güne duruyor. Onların dizeleri ruhumu her zaman güzelleştirir. Kumkent’i seviyorum. Bazen deniz kıyısında bazen gün batımında mutlu oluyorum. İstanbul’daki evimiz ne zaman biterse gideceğiz. Şimdi tek sorunum Songül’ü Çanakkaleye götürmek. Belinden çok önemli bir ameliyat geçirdi. Sanattan dolayı onu tanıyanlar çok. Sağ olsunlar arıyorlar soruyorlar… Hayat böyle bir şey. Anlamlandırmak bizim elimizde. Dün Mevlana ilgili bir yazı yazdım. Cuma günü yazım için oradan bir sözü alayım mı? ‘Güzel günler sana gelmez sen ona yürüyeceksin.’ Birkaç dize de Ahmet Arif’ten alıp yazıyı bağlayalım mı?
Ard-arda kaç zemheri,
Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu.
Dışarda gürül-gürül akan bir dünya…
Bir ben uyumadım,
Kaç leylim bahar,
Hasretinden prangalar eskittim.
Saçlarına kan gülleri takayım,
Bir o yana
Bir bu yana…
İyi günler…
