CHP’li Güneşhan, “Türkiye’de Anayasa Fiilen Askıdadır”

CHP Çanakkale Milletvekili İsmet Güneşhan TBMM Genel Kurulu’nda Türkiye Adalet Akademisi Kanun Teklifinin 15. Maddesi üzerine CHP Grubu adına söz aldı. Güneşhan yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı;
“Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; konuşmama başlarken yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum. Adalet Akademisi Kanun Teklifi’nin 15’inci maddesinde verdiğimiz önerge üzerinde söz almış bulunmaktayım. Bu maddede Akademinin adalet müfettişleri tarafından denetleneceği hükme bağlanıyor. Bu teklif yasalaşırsa umarız denetim görevi layıkıyla yerine getirilir çünkü bu iktidarın “denetim” denilince “adalet” denilince tüylerinin diken diken olduğunu çok iyi biliyoruz. Bu teklifin hikâyesi de tam AKP zihniyetinin bir göstergesidir. Biz bu teklifi neden görüşüyoruz? Çünkü 2017 yılında yapılan Anayasa değişikliğiyle devlet yönetimi tek bir kişinin keyfine bırakıldı, hukuk devleti yerle bir edildi ve bu keyfîlikle Adalet Akademisi Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlendi. Anayasa Mahkemesi bunu iptal edince iktidarın aklı aklına Meclis geldi, bunun üzerine kanun teklifi hazırlandı ve biz bugün bu kanun teklifinin görüşmelerine devam ediyoruz. Bakın, değerli arkadaşlar, isminde “adalet” olan partinin her gün nasıl adaletsizlik yarattığını üzülerek izliyoruz. İktidar buna alışmamızı bekliyor ama şunu iyi bilsinler ki yarattığınız bu hukuksuzluk düzenine alışmayacağız, baskılarınızdan yılmayacağız, doğruları söylemekten bir adım bile geri atmayacağız. Bugün ülkemizde adalete olan güven yüzde 10’lara, yüzde 15’lere düşmüş vaziyette. Eğer bir ülkede adalete olan güven yok olmuşsa, ortadan kalkmışsa o ülkede kaos olur, kargaşa olur, çatışma olur, huzur ortamı yok olur; toplumsal barış ortadan kalkar ve sonuçta, insanlar kendi adaletlerini kendileri sağlamak zorunda kalırlar. Bakın, değerli arkadaşlar, bugün hukuksuzluk, adaletsizlik toplumun her kesiminde en derinden hissediliyor. Bakın, eğitimde adalet var mı? Yok. Peki, sağlıkta, mahkemede, ekonomide adalet var mı? Yok. Şu an görüştüğümüz Adalet Akademisinde de maalesef adalet yok; koca koca adalet sarayları yaptınız ama içinde adalet yok. Hâkimlerimizin savcılarımızın önemli bir kısmı artık Anayasa’ya, yasalara, kanunlara ve vicdanlarına göre değil birilerinin talimatlarına göre hareket ediyor; mahkeme salonlarında adaletin değil gücün hüküm sürdüğünü görüyoruz. Bugün yargı iktidarın sopası hâline gelmiştir. Her gün yeni bir hukuksuzluk haberiyle uyanıyoruz. Sadece gazetecilik yaptığı için Suat Toktaş, bugün on dört günden beri cezaevinde. Daha dün Gençlik Kolları Genel Başkanımız Cem Aydın bir paylaşımı nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından beş yıl hapis istemiyle yargılanmaya başlandı. Esenyurt Belediye Başkanımız, Beşiktaş Belediye Başkanımız tutuklu, sadece darbe dönemlerinde gördüğümüz, bir siyasi partinin Genel Başkanı şu anda tutuklu. Daha dün İstanbul’da bir şafak operasyonunda 2 belediye başkanımız ve 7 belediye Meclis üyemiz gözaltına alındı. Peki, sorarım size: Bu kişilere seçimden önce temiz kâğıdını kim verdi? Tabii ki
Adalet Bakanlığı. Peki, seçimden sonra ne değişti? Şu değişti değerli arkadaşlar: Çünkü İstanbul’da 1 milyondan fazla fark yiyen iktidar yerel seçim başarımızı içine sindiremedi ve hâlâ içine sindiremiyor; seçimden önce hiçbir suçu olmayan bu kişileri birden terörist ilan ettiler. Bakın, değerli arkadaşlar, 31 Mart seçimleri var ya, AKP’nin dengesini bozdu, şirazesini kaydırdı; sırf bundan dolayı hukuksuzluğu hukuk rejimi hâline getirmeye çalışıyorsunuz. İktidarın uygulamaları bize gösteriyor ki şu an Anayasa fiilen askıdadır. Temel hak ve özgürlükler iktidar tarafından hem de yargı eliyle yok edilmeye çalışılıyor. Bakın iktidarın milletvekilleri, bu ülkede bedel ödetiyorsunuz; gençliğe, yaşlıya, işçiye, emekliye, kadına, çocuğa, tüm ülkemize zulmediyorsunuz. Hukuk devletinin bu kadar yok edildiği bir yerde ekonomi düzelmez, hayat pahalılığı artar, geçim sıkıntısı atar, fakirlik fukaralık, yoksulluk alır başını gider, sosyal çürüme, siyasal cürme zirveye çıkar yani bunun faturasını 85 milyon, halk, vatandaş öder.
Şunu çok iyi bilin ki: Hepimizin iki eli iki yakanızdadır. Sanmayın ki unuturuz, sanmayın ki vazgeçeriz. Eğer ülkedeki adaleti yok ederseniz devleti de yok edersiniz ve bir gün gelir, o adalete en çok sizin ihtiyacınız olur. Herkes bilsin ki iktidarın yarattığı çürüme artık katlanılmaz, katlanılamaz boyuttadır. Bu nedenle, erken değil, derhâl seçim istiyoruz. Unutulmasın ki o sandık gelecek, bir kişi gidecek, her şey değişecek. Saygı ve selamlarımı sunuyorum.”