Yazarlar, Şairler Geçidi… Shakespeare’den Bir Sone…


Bugün size yazarları, şairleri anlatayım. Burhaniye Kitap Fuarı’nda onları dinledim. Onlardan, sözlerinden, dizelerinden çok etkilendim. Meşe ağaçlarının altında yazarları, şairleri dinleyenlerin beden serinliğinin yanında yürekleri de serinliğe kavuştu. Her Şey Geçer Hayat Kalır programında Sinan Karahan’ın sorularını yanıtlayan Özlem Gürses hayatı anlattı. Evet hayat çok önemliydi. Ama bu hayatın içinde şöhrete kavuşanların sözleri davranışları da vardı. Özlem Gürses onları anlattı çok beğendiğim “Hormonlu Hayatlar”dan söz etti. Sizler için bende yazdım. Ne fark eder bir yerel gazete için. Teknoloji gelişti sosyal medyada paylaşıyorum isteyen okuyor. Shakespeare’den soneler bile var yazıda.
Hormonu Şöhretler
Hayatı anlatan, vicdan olgusunu öne çıkaran Özlem Gürses, zaman zaman hayatından kesitler sunarak asıl olanın dürüstlük olduğunu anlattı. Kamplaşma üzerinde duran Gürses, hormonlu şöhreti yakalayanların gerçek sanatı unutmamalarını önerdi ve gerçek sanatçıları, bilim adamlarını sıraladı. Ankara’da bir başına Youtube’daki kanalını anlatan Gürses günümüz gazetelerine ve gazetecilerine değindi. Sanat ve bilimin ışığında gelişmeyi anlattı. Bilime ve sanata önem veren toplumların geliştiğini söyledi. Dijital çağda toplum yapısının sanatla bilimle gelişeceğini söyledi. Bir başına ayakta duran tam bir Türk kadını/yazar. Çok etkilendim anlattıklarından. Eğer konuşma imkanımız olursa onun Youtube’daki kanalına röportaj vereceğim. Son kitaplarımı göndereceğim ona.
Ercan Kesal- Ahmet Telli, Şükrü Erbaş
Ercan Kesal; “Kendi ışığında yanan adamı, doktorluğunu, sanatçı kişiliğini ve filmleri anlattı. İki şair Ahmet Telli ve Şükrü Erdaş, dizeleriyle gecenin karanlığında insanların yüreğini aydınlattılar. Şükrü Erbaş, Ahmet Telli’yi anlattı. Terörist sözcüğünü, yakıştırmayı anlattı ve şairlerin bütün yaşamları boyunca barışı ve sevgiyi anlattıklarını söyledi. Ahmet Telli kendisinden ısrarla istenen şiirleri okudu ve yeni şiir kitabının Burhaniye Kitap Fuarı’nda okuyucu ile buluşacağını söyledi. İki şairin dizeleri uzun uzun alkışlandı. Programı sunan Sinan Karahan’da onların çabalarını kitaplarını anlattı. Şair Şükrü Erbaş’la programdan sonra konuştuk. Ben Konya’da Yirmi Yazar, gösteri söyleşimi yapmıştım. İzleyenler hep şair Şükrü Erbaş’ı anlatmışlardı. Sevgiyle söz ediyorlardı. Burhaniye’de bu kez Şükrü Erbaş seni çok sevmişler hep seni anlattılar dedi.
Daha sonra İnci Aral Romanımızın yıldız falını anlattı. Kitaplarından üçleme romanlarından söz eden İnci Aral geçmişteki romanları, romancıları ve günümüz romanına değindi. Çok umutlu olmasa da gelecekte iyi romancıların yetişmesini diledi… İnci Aral fotoğraf çalışması için onunla Çengelköy’den başladık Kız Kulesi’ne kadar fotoğraflar çektim. Eşi Ali bey vefat etmiş üzüldüm. İnci Aral çok iyi bir romancıdır. Benim gibi öğretmen kökenlidir. Ayak üstü geçmişteki çalışmalarımızdan söz ettik.
Yüz Yüze Sunay Akın
Bilgiyle, sözcükleri adeta dans ettiriyor. Onun için konuştukları için,” Bilginin ışığında” yazacağımı söyledim beğendi. O bir meddah mı, söz efendisi mi? Sanki izleyenleri duvardan duvara çalıyor. Bilgiyi anlattı, bayrağımızı anlattı sonra geçmişte uçak yapan otomobil yapanları anlattı. Bir fotoğrafın önünde izleyici şaşırttı sonra uzaya çıktı. Müthiş bir donanıma sahip, bilgi her an taşıyor, sahneye ve izleyicinin üzerine konuyor. İlk yapılan ve Avrupa’ya satılan uçakların fotoğrafını sunarak ünlü havacılardan söz ederek Türk insanının gücünü anlattı. Müthiş esprilerini bilginin üzerine yaydı… Ve izleyicilerle kontak kurarak onları kendine bağladı. Gece yarsına kadar insanlar heyecanla Sunay Akın’ı izlediler. Söyleşiden bende çok etkilendim. Gösteri sonrasın da konuştuk. Ben onun fotoğraflarını çekmek istiyorum. Onun oyuncak müzesinde çekmek istiyorum. Konuştuk orada buluşacağız. Nasıl bir insan sanki bir büyücü insanları kendine bağlıyor, sözün derinliklerinde yüzdürüyor. O kadar çok var ki konuşacağım insan nasıl başaracağım. Birçok yazar/sanatçı bekliyor. Yazarlar kitabının bu denli ilgi görmesi karşısında “Sanat insanları 3” kitabını yapmak istiyorum. Genco Erkal’ı çekip konuşacağım.
Son Kitabım Kemaliye Ve Biga’da
Son kitabım ‘Yirmi Yazar’ Kemaliye’ye gönderdim. Bozkurt hediyelik eşya dükkanında var. İsteyen İnternet üzerinde kitap sitelerinden alabilir. Biga’da kitapçıya önümüzdeki hafta bırakacağım isteyen oradan alır. Bir hafta sonra kitapçıda olur. Eğin Türküsü/Enver Gökçe kitabı önümüzdeki ay basılacak. Onun heyecanını yaşıyorum. Roman sürüyor. Eğin Üçlemesi sonbaharda basılacak romanı önümüzdeki yıl bitireceğim. Bugünlerde ne okuyorum. Emil Zola’dan ‘Yaşama Sevinci’ni bitirdim. Çok güzel bir romandı. Şimdi Alexandre Dumas’tan ‘Kamelyalı Kadın’a başladım. Geçen yıl biraz okumuştum. Bir de Talat Sait Halman’ın çevirdiği Shakespeare’in Soneleri’ni okuyorum. İşte yazımı Shakespeare’in bir Sonesi ile bitireyim.
Sevgilim “özüm sözüm bir “ diye and içince
Ben inanırım oysa söylediğin hep yalan
Varsın bilesin beni dünya da hiçbir ince
Hile öğrenmemiş olan acemi oğlan
Kendimi aldatırım genç sandı diye beni
Ama parlak günlerim geçti çok iyi bilir
Ben yalnız önemserim yalan atan dilini
Bu yüzden kesin gerçek iki yandan ezilir
Sadık olmadığını söylemiyor ne diye?
Ben açıklayamam yaşlandığımı neden?
Ah güvenir gözükmek ne yaraşır sevgiye;
Yaşlanan aşk hoşlanmaz yıllarda yüzlenmekten
Yalan söyler dururuz ben ona oda bana;
Tatlı dille sararız ayıbımızı yalana












Çok güzel sevgili hocam
İstifade ediyoruz. Var olunuz
Sağlığınız daim olsun
Selam ve sevgiler