İlkbahar Tek Mevsim Değil…

Mevsimlerin ilkbaharı, yazı, sonbaharı, kışı var..
Ömrümüzün kışı da yaşlanmaktır dersek yanlış olmaz.
Mevsim güze döndükten sonra kış kaçınılmazdır…
Bundan dolayı yaşınız kaç olursa olsun yapmanız gerekenler için acele edin…
O’na O’nu sevdiğinizi söylemekten çekinmeyin.
Sevdiklerinize sevginizi göstermekte geç kalmayın.
Size sunulmuş hayatı mükemmel yaşama şansınız olmasa bile; hayatla kavga etmeden güzel yaşayın..
Belki yaşadığınız bugün en güzel gününüzdür..
Çünkü zaman çok kötü bir yol arkadaşıdır.
Durup kimseyi beklemez!
Kabullenmemiz gerekiyor ki; Yaşlılık herkes için kaçınılmaz bir son, hayatın yazılmış kitabıdır.
Can Yücel’in dediği gibi;
“Bir gün bu hayatı bırakıp giderken,
Sadece mutluluk olmalı yüzümüzde
Bir birimizi sevmenin gururu olmalı her şeyde…”
Yaşlanmaktan korkmayın..
Güneşte öğlen zirveye çıkıp akşam batıyor,
Mevsimlerde gelip geçiyor..
Her yaşlı beden yılları bağrında demlendirmiş çay gibidir.
O yılların içerisinde yudum yudum içilmeyi bekleyen anılar var, yaşama dair hayata dair.
Yeter ki yanınızda, yakınlarınızda sizi dinleyecek sevdikleriniz olsun…
Şimdi sözüm gençlere…
Unutmayın sevgili gençler! Yaşlılık bastona dayanma değildir. Bir insana dayanmadır.
Yaşlı insanların haftasında, neleri görebiliyoruz acaba?
Hiç yaşlanmayacağını düşünen insanları mı?
Saygının elden ayaktan kesilmesinin, yaşlılıktan daha beter olduğunu mu?
O yaşlı insanlar ki, ne çok şeyin sahibidirler biliyor musunuz?
Anılardan ödünç aldıkları giysiler vardır üstlerinde.
Geçmişten nice öyküyü anlatırlar.
Yüzlerindeki çizgilerde, çocuklarının, torunlarının fotoğrafları çizilidir aslında..
Bu hayat kavgasında yaşanmamış gençliklerin hesabını en iyi onlar bilir.
Yokluk en çok onların ağrına gider.
Onlar kendi halinde yürürken, nereden gelir nereye giderler kim bilir?
Onlar hızlı giden bir tren camından yolları seyreden hüzünlü yolculardır.
Yağmurları dinmez.
Ölümsüz aşklar, onların yüreğinde destandır.
Bazıları kendi evinde yalnızlıkla baş başadır, bazıları oğul evindedir, bazıları kızının evinde, bazıları da huzurevinde…
Günden güne kirlenen bu acımasız ülkede, gözleri arkadadır.
O insanların zarafetini yıllar bile çalamamışken, paha biçilmez güzelliklerini görmezlikten gelmeyelim.
Onların yüreklerinde bir kitabın en değerli sayfaları saklıysa okuyalım.
Onların gözlerinde kaybolurken, ömürlerinin sonbaharında onları başımıza taç yapalım.
Gözümüz gibi bakalım.
Bakamıyorsak, bizlere de bakılmayacağını bilelim.
Sonuç olarak “yaşlılık herkesin yakalanacağı bir hastalıktır.” Bunu düşünerek yaşlılarımıza gereken değeri verelim, yardımcı olalım, saygıda kusur etmeyelim!
Unutmayın;
İlkbahar tek mevsim değil..
Mevsimlerin ilkbaharı, yazı, sonbaharı, kışı var..
YAŞLILARIMIZA SAYGI HAFTASI KUTLU OLSUN!
Ali Galip AKYILDIRIM