”Şüheda Fışkıracak, Toprağı Sıksan Şüheda”
“O kadar çoksunuz ki, hangi birinize burs verelim”
Bir şehidimizin çocuğu İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener’e mektup yazmış.
“Meral anneciğim; Bir şehit çocuğu olarak annemle birlikte özel okullara şehit çocuklarına verilen burs için müracaat ettiğimde aldığım cevap “O kadar çoksunuz ki, hangi birinize burs verelim” oldu.
İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener, şehidin oğluna ait mektubu okurken duygularına hakim olamadı. Akşener, ağlamamak için gözyaşlarını zor tuttu ve mektubun tamamını okuyamadı.
Ekran başında bizler de gözyaşlarımızı tutamadık.
“O kadar çoksunuz ki hangi birinize burs verelim” bu cevap, vicdan sahibi olan herkesin ruhunda şiddetli bir deprem etkisi yaratmıştır diye düşünüyorum.
Ve dudaklarımdan Mehmet Akif Ersoy’un Çanakkale Şehitleri için yazdığı şiirin dizeleri dökülüyor.
“Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Canı, cânânı, bütün varımı alsın da Hûda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.”
Evet, bu vatan için o kadar şehit verdik ki hala “Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ! Misali her karışından şehit kanı fışkırıyor.
Ne yazık ki şehitlerimizin sayısının çokluğu yetim bıraktıklarına yokluk ve yoksulluk olarak dönüyor.
Şehit çocuğunun burs talebine “O kadar çoksunuz ki hangi birinize burs verelim” cevabı yaşanan sıkıntıların göstergesidir. Basiretsizliğin, sorumsuzluğun ve de en önemlisi vefasızlığın ta kendisidir.
“Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!” Mısrasının günümüz Türkçesi; Savaş anında hayatını kaybedip, şehit düşenlerin sayısının çokluğunu ifade etmektedir.
“O kadar çoksunuz ki hangi birinize burs verelim” cevabı bu ülkenin acı gerçeklerini ve ne kadar şehit verdiğimizin en acı ifadesidir.
Ey yönetenler!
Ey beyler!
Ey beyefendiler!
Ey bir eli yağda bir eli balda yaşayanlar!
Ey her şehit cenazesinde hamasiyet yapanlar!
Ey özel okullarda parayı balya balya toplayanlar!
Bilin ki bu şehitler; bu vatan için, bizler için canlarından, cananlarından, varlıklarından vaz geçtiler.
Eğer bugün hepimiz güven içinde yaşıyorsak, bazıları paraları balya balya istifliyorsa işte bu şehitlerin akıttıkları kan sayesinde verdikleri can sayesindedir.
İşinize geldiği zaman “Şehitler tepesi boş kalmasın” diye nutuk atıyorsunuz.
Tamam, “Şehitler tepesi boş kalmasın” peki şehit çocukları niye sürünsün. Neden burs için herkese ağız açsınlar neden neden neden?
Onların babaları, bazılarının anneleri bu vatanın geleceği için ölüme koşa koşa gitmişken bu çocukların burs talepleri hangi vicdanla şehit sayısın çokluğu baz alınarak reddediliyor?
Çatısız ve sıvasız kerpiç evlerden çıkan Albayrağ’a sarılı tabutlarla yolculadığınız şehitlerimize hiç mi vefanız yok?
Geride bıraktıklarına hiç mi borcunuz yok. Mesele sadece şehit maaşı bağlamak mı? Bu mu bu şehitlerin yakınlarının sorunlarını çözecek?
Kimse kusura bakmasın! Şehit anaları, şehit babaları şehit eşleri, şehit çocukları bu ülkenin her değerinin varisleridir. Vatan bunlara babalarından kalan mirastır.
Yok öyle burs veremiyoruz mazereti.
Yok öyle şehit çocuklarını kapıdan çevirmek.
Vergilerimiz bu çocukların analarının ak sütü gibi onlara helaldir.
Her şehidin yarım kalmış bir hikâyesi vardır.
Tamamlanamamış ve artık hiç tamamlanmayacak olan bir hikaye..
Şehitlerimizin hiç birisi çocuklarının ne öğrencilik yıllarını ne de mezuniyetini göremeyecekler. Onların mezuniyetiyle duygulanmayacaklar. Hatıra fotoğrafı çektiremeyecekler çocuklar diğer çocuklar gibi mezuniyetin sevincini yaşayamayacaklar.
O şehitler çocuklarının düğünlerinde o mutluluğu yaşamayacaklar, torun sevmeyecekler… Bari bunlara vefanız olsun.
Ama ne yazık ki bu ülkede zamansızlığın adı vefasızlıktır!
Ali Galip Akyıldırım