Ali Galip AKYILDIRIMYazarlarımız

Sevgili Genç Arkadaşım!

Ülkemizin geleceği ve umudu sevgili genç arkadaşım; 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramın Kutlu olsun!

Bu bayram gençliğimde benimde bayramımdı.

Bu gün fiziken genç olmasam bile, yine de genç olan düşüncelerimin bayramıdır.

Her 19 Mayıslarda yeniden yaşarım gençliğimi.

Okuduğum okulları ve Gençlik Bayramına heyecanla hazırlandığımız o günleri…

Öğretmenlerim vardı, Atatürk’ün en zor şartlarda bu vatanı nasıl var ettiğini bizlere destan gibi anlatan.

Öğretmenlerim vardı Atatürk’ün ilke ve devrimlerini anlatan. “Cumhuriyetin kıymetini bilin” diyen.

Her bir öğretmenim öylesine içten bağlıydılar ki Atasına, ondan bahsederken onu kendilerinde yaşıyorlardı ve biz gençlere yaşatıyorlardı.

Atatürk’ün milleti için yaptıklarını anlattıklarında biz de kendimizi önemser ve ülkemiz için her zorluğu aşacak kadar güçlü hissederdik kendimizi.

Her bayram gerçek bir şölen tadındaydı o zamanlar.

Her bayram gurur günümüzdü. Aylar önceden coşkuyla bayram törenlerine hazırlanırdık.

Hiç kimse bayramlarımızı “angarya” olarak görmezdi.

O zamanlar ülkemizi yönetenler 23 Nisanlarda çocuk, 19 Mayıslarda genç, 30 Ağustoslarda Mehmetçik, 29 Ekimlerde her biri Atatürk olurdu.

Yönetenlerin bizlere yaşattığı bu heyecanlarla ülkemizin gelişmesine katılabileceğimize, insanımız için her türlü fedakârlığı yapabileceğimize öylesine inanıyorduk ki… 

Yapabildik mi bilemiyorum…

Üstümüze düşen görevleri yapabilseydik, sizin bayramınız gerçek bayram olurdu genç arkadaşım.

Demek ki üstümüze düşeni yapamamışız.

“Bir ulusun gençleri bozulmaz, o ancak yetişkinleri bozulduğu zaman bozulur” diyor Montesquieu.Bu düşünceye katılmamak imkânsız. Demek ki biz büyüdükçe sizleri ihmal ettik.

Ülkemizde yaşanan olumsuzlukların tümünde, bilerek ya da bilmeyerek hepimizin payı var.

Ülkeye sahip çıkma adına birbirimizi düşman saydık.

 Demokratik değerlerimize sahip çıkamadık. 

“Muasır medeniyet seviyesine çıkmayı” borçlanma zannettik.

Oysa her tükettiğimizle aslında sizi borçlandırdık.

Bu bizim ve ülkemizin yaşam biçimi oldu giderek.

Hep sizin geleceğinizden kısrak bu günlere geldik.

Kısaca, biz, geleceğimize sahip çıkamadık genç arkadaşım.

Geçmişe baktığımda, yaptığımız yanlışları daha net olarak görebiliyorum. Bu da geçen yılların bizlere öğrettiği bakış açısı olsa gerek.

Dürüstçe söylemek gerekirse geçmişte yapılan yanlışların savunulacak hiçbir tarafı yok.

Bir ucu “Bağımsız Türkiye” diğer ucu “Milliyetçi Türkiye” söylemlerini doğru okuyamadık. Anlayamadık.

Ülkemizin gençleri kendilerine zararlar verdiler.

Demem o ki;

Bizim geçmişimizi iyi gözleyin ve yaptıklarımızı, yapamadıklarımızı bir bir tespit edin.

Aslında, geçmişten bu güne neler taşıdığımızı biliyorsunuz.

Onarılması belki de en zor olan, sizin bu gününüze yansıttığımız umutsuzluk ve geleceğe güvensizlik duygusu.

Çoğunuz istediğiniz koşulda eğitim yapamıyorsunuz. Yapanlarda işsizlik korkusu ile yaşıyorlar.

Geleceğinize sahip çıkıp, çağı yakaladığınızda, üreterek yaşamayı davranış haline getirdiğinizde, ürettiğinizi hakça paylaştığınızda biliniz ki bu ülkenin geleceği aydınlık olacak.

İşte o zaman sizin çocuklarınız 19 Mayıs’lar da gerçekten bayram edecekler.

Bayramınız kutlu olsun genç arkadaşlarım!

 Ali Galip AKYLDIRIM

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.

The reCAPTCHA verification period has expired. Please reload the page.

Başa dön tuşu