Röportaj

Sevdamız Biga

‘Sevdamız Biga’ sloganıyla başladığımız röportajlarımız tüm hızıyla devam ediyor. Bu hafta ki konuğumuz Kaldırımbaşı Köyü Muhtarı Bünyamin Fuçucuoğlu… Kendisinden Kaldırımbaşı Köyü ile ilgili bilgiler aldık.

“Biz köy olarak çalışmayı seven bir köyüz”

Öncelikle bizleri kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Kendinizi tanıtır mısınız?

1983 yılında Kaldırımbaşı Köyü’nde doğdum. İlkokulu Kaldırımbaşı’nda, ortaokul ve liseyi Biga’da okudum. Üniversite hayatım oldu oda uzun sürmedi. Sonra çalışmaya başladık ve devam ediyoruz. Muhtar adayımız teklif etti ‘Aza olabilir misin?’ diye bizde ‘Tabii ki köy için bizde varız’ dedik. Yedek aza oldum ama asil aza değildim. Köyümüzde sevenlerimiz çokmuş beni birinci aza yaptılar sonrasında. Görevi bırakan muhtarımızın da sağlık sorunları vardı. O yüzden 1 yıl sonra görevi bırakmak zorunda kaldı. Sonra biz geldik göreve. Kalan işler vardı tabii ki de biraz daha genç bir ekip olduğumuz için biraz hızlı girelim köyümüz için bir şeyler yapalım dedik.

Kaldırımbaşı Köyü tarihinden bahseder misiniz?

Biga’ya en yakın köylerden biri… 1882 yılında kurulmuş bir köy. Bulgaristan Hezargrad’dan gelme aslımız. Aslen Konya Karaman’dan… Osmanlı zamanında Bulgaristan’a Hezargrad’a gönderilmişler. 63 hane olarak bu köyü kurmuşlar. Köyümüzün eski isimi İnadiye olarak geçiyor. Yanlış hatırlamıyorsam 1902 yılında buranın kaldırım taşlarından yolu varmış, eski tabii ki de… Biga yolunun köyün altından geçmesi ve o yolun kaldırım taşı olması kaldırımın başındaki köy diyerek adlandırıldığı için Kaldırımbaşı konulmuş köyün ismi. Köyümüz çiftçilikle, hayvancılıkla geçimini sağlıyor. Pazarcılık yapanlar fazla, un fabrikaları üst düzeyde, lokumcular, helvacılar var.  Köyümüz çalışkan bir köy. Macır olduğu için kadınlar hayvan bakıyor eşleri sanayide, İçdaş’ta vs. çalışıyor. Herkes işini takip ediyor burada.

Kaldırımbaşı Köyünde çok sanayici ve esnaf var. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

Şu anda un üzerine bizim köy bölgede bir tanedir. Yani iş adamlarımız var. Diğer köylere göre atılmayı daha çok seviyor köy halkı. Yani çalışmayı seviyor köyümüz. Yerleşim olarak son gelen köylerden olmasına rağmen şu anda potansiyeli çoğu köyden önde olan bir köy. Malına mülküne sahip çıkıyorlar. Burada arazi satışı olmaz daha çok alışı olur. Diğer köylerde özellikle yaşlılar arazilerini satıyorlar. Yerleşirken etraftaki köylerden daha sonra buraya yerleşilmiş. Yani dar alana yerleşmişler ve şu anda genişliyoruz. Biz köy olarak çalışmayı seven bir köyüz açıkçası.

Peki sanayi ve esnafın yanında da un, yem, şeker, lokum, sebze ve meyvesiyle de çok fazla ünlü. Bu konuda ki düşünceleriniz nelerdir?

Çalışmaktan öte herkes birazda parayı sevdikleri için parasız hayat yok sonuçta herkes bir yerlerden başlamış ve büyüyerek devam ediyor. Yemci de var, uncu da var, pazarlamacı biraz fazla köyümüzde yani sıcak satış, soğuk satış elemanları…. Artık diksiyondan mı iş sevmelerinden mi bilmiyorum. Köyde baya bir gencimiz var. Her yerde bir elemanımız var yani.

Bildiğimiz kadarıyla Kaldırımbaşı Doğanspor Kulübü vardı, şimdi kapandı. Bunun sebebi köyde futbola merakın azalması mı?

Merakın azalması demeyelim. Genç nesil evlenen tabii ki de şehirlere göç diyor. İş imkanı ve köyümüz dar bir alana kurulduğu için ailesinin yanına bir aile daha olma şansı yok. Büyüyemiyoruz, o yüzden gençler kalmadı. Haliyle ekmek derdi olduğu içinde futbol biraz daha geri plana kaldı. Eski Doğanspor dediğimiz bölgede bir taneymiş. Kaldırımbaşı Köyü’nde bulunan genç nüfusla bir kulüp kurma aklımızdan geçiyor ama maliyetli bir iş olduğu için öncelikli yapılacak işlerimiz de var. Bu yüzden onu biraz daha sonraki plana bıraktık diyelim.

Peki siz muhtar olduktan sonraki çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

Muhtarlığa geldiğimizde eski muhtarımızdan kalan yapılacak işler vardı. Köyümüze su deposu yapıldı. Hatta sosyal medya da resmi makamlarda suyu olmayan depo olarak adlandırıldı. Alay konusu olduk ama işin içeriği Kaymakamlığa gelen ödenekte sadece su depoları için kullanılması için verilen bir para varmış. Bizim de başvurumuz var yeni bir su deposu olsun istedik ama su olmadan depo yapıldı diye alay konusu oldu. Kaymakamlıktan özellikle sadece depo için kullanılacak bir para dediler. Bizde yerimizi gösterdik Özel İdareye, onlar geldi su depomuzu yaptılar. Şu anda baya bir çaba harcadık Kaymakam Beyimiz olsun İl Özel İdaresi Müdürümüz olsun elini taşın altına koydular. 30 yıldır gelmeyen bir suyumuz vardı onu getirdik. Şu anda aktif hale geldi, köy içine dağılımı oldu ama yeraltı kaynakları daha zengin olmadığı için şebekeye daha veremedik. Bu ay sonunda da su şebekesine girişi olacak daha temiz bir su vereceğiz Kaldırımbaşı Köyüne. Daha sonra biraz çevre düzenlemesine özen gösteriyoruz. Köyün girişine 60 tane fidan diktik. 20 tanesini Orman Müdürlüğümüzün hediyesi oldu. Daha sonra paket taş talebinde bulunuyoruz. Köyümüzde paket taşı olmayan bir mahallemiz kalmadı ama biz biraz daha çevre düzenlemesinden sonra rötuşları yapmak istiyoruz. Yazlık düğün salonu projemiz var. Kışlık düğün salonumuzun bölgede eşi yok. 1000 kişilik yemekhanemiz var iş adamlarımız sağolsun onların destekleriyle el birliğiyle yapmışlar. Biz de istiyoruz ki yazlık kır düğün salonu tarzı ağaçlık bir yerde fazla beton olmadan bir yazlık düğün salonu yapalım. Su işleri bittikten sonra ilk hedefimiz onu yapmak.

Atıl durumda olan okul Mustafa Karan Eğitim Merkezine çevrildi. Bu konuda çok fazla öncü olarak gösterildiniz. Okulun faaliyetleri hakkında ne söylemek istersiniz?

İlk göreve geldiğimizde okul için başvuru yapmıştık. Yani dura dura insan girmediği için içerisine okul çatlıyor, kiremitleri her yeri atıl vaziyetteydi, yanında da eski anaokulu diye tabir edilen bir okulumuz vardı. Çatlak olan bir yere İl Milli Eğitim Müdürünün izin verme şansı yok. Bize dediler ki onu yıkalım. Biz de kendi imkanlarımızla onu yıktık, temizledik ve milli eğitim müdürümüze gittik. ‘Bu okulu canlandıralım, sadece okul olarak olarak değil ön planda kadınlara bir kurs açalım dikiş, nakış kursu olsun Halk Eğitimle el ele verelim bir şeyler olsun, bir haraketlilik olsun’ dedim. Okul olabilir mi diye bir fikir aldık Milli Eğitim Müdürümüzden. O da sağolsun her zaman yanımızdaydı. Köy bütçesi belli, çam sakızı çoban armağanı herkes gönül verdi. Maliyetler yüksek hızlı hızlı gidemiyoruz sonra Mustafa Karan’la bir irtibatımız oldu. O da köyümüzde her şeyde parmağı olan bir adam. Camimiz olsun şadırvan, düğün salonu her yerde bir imzası vardır. Biz izin teklifiyle gittik işin açıkçası yani ‘eşinizin ismini ya da sizin isminizi verelim bu okula. Bu köyde ki hayrlarınız bizim gördüğümüz kadarıyla bu ismi haketti’ dedik. Bir şey talep etmedik. Kendisi de dedi ‘Gerekirse okulu sıfırdan yapabilirim size sonuna kadar arkanızdayız’ Milli Eğitim Müdürüyle görüştük şubeyle irtibat halinde bir protokol imzalandı aralarında sponsor olarak bütün her şeyimizi karşıladı. Bu yıl 6 tane anasınıfı öğrencimiz var. Önümüzde ki yıl da yemekhane, öğretmenler odası yapıyoruz yan tarafına. Önümüzde ki yıl da okulumuzda 4 yıllık olarak taşımalı sisteme geçilecek. Oda tabii ki Mustafa Karan’ın katkılarıyla… Köy camisinde bizden önce ki dönemde trafik kazasında rahmetli olan muhtarımız Nazif Bilgin onun çok emeği var. Onda yine Mustafa Karan, bizde adı Hacı Abidir, yine elini taşın altına koymuş camimizi, kadın erkek tuvaletlerimizi, şadırvanı a’dan z’ye sıfırlamışlar. Şu anda temizlik bizim işimiz, bölgede bundan temizini bulabilirseniz ne mutlu size derim. Yani bize emanete sahip çıkıyoruz. Mezarlığımızın duvarları beton duvar oldu. Anons ediyoruz buradan bayramlardan önce bahar aylarında . İmece usulü arz talep fazla köyümüzde. Bir iş olduğunda söylememiz yetiyor. Hep birlikte beraber olarak karar alıyoruz, mezarlık temizliği, çevre düzenlemesi, bir yere ağaç ekilecekse topluca gidiyoruz.

Siz muhtar olduktan sonra köyün faaliyetleri hızlandı bunun sebebi nedir ve köyün Biga gündemindeki yerinden de bahseder misiniz?

İşin biraz daha hızlı olmasının sebebi aza olarak 2.sıradan girip 1.sıra aza olmak insanlar demek ki bir şeyler talep ediyorlardı bizden. Biz hep yenilik peşindeyiz. Yol kenarları çevre düzenlemesi bozuktu ilk etapta dedik bunları kaldıralım, düzeltelim ağaç ekelim. Her yere kapıyı çaldık sonuçta kendimiz için bir şey istemiyoruz her şey köyümüz için. Biga’nın en yakın köylerinden biri büyük köy. Biraz da gençlerin bu köyden göç etmemesi için çabamız. Bu yönde köyü ne kadar aktif hale getirebilirsek yaşanılabilir hale getirebilirsek gençlerimiz evlendiğinde burada kalabilir. En azından eşleri şehir gibi hissetsinler dedik o yüzden biraz daha hızlı gidiyoruz. Ekip arkadaşı da önemli bu işlerde. Ekipte genç olması işlerimizi biraz daha kolaylaştırıyor. Biga’da bütün makamlar sağolsunlar her türlü desteğini bizden esirgemiyorlar. Kaymakam Bey, Belediye Başkanımız, Milli Eğitim Müdürümüz, İlçe Tarım Müdürümüz, Orman Müdürümüz en ufak bir taleplerimizde kapı çaldığımızda hemen ulaşabiliyoruz. Yapacağın işi bildikten sonra gerisi kendiliğinden geliyor. Okul yönünde biraz daha ön plana çıktık. Kaldırımbaşı Köyünden taşımalı eğitime vermiyorlar ücretli değil aile kendi imkanlarıyla çocuklarını Biga’ya anaokuluna götürecek. Annesi yada babası götürmesi lazım ama çalışıyorlar ve işi bırakma şansı yok. Dedik ki biz bu okulu hızlı bir şekilde açalım. 1 aylık bir süreçte bu okulu açtık, atıl vaziyetten kullanılabilir vaziyete getirdik. Ekip hızlı iş bitmeden diğer işin planını yapıyoruz. O yüzden biraz daha hızlı görünüyor ama normalde akışında. Biz nokta atışı yapmayı seviyoruz yani kafamıza göre hareket yok, büyüklerimizden örnek alırız. Sonuç itibariyle bu kocaman köyün bir hakkı var orada bir TL’nin dahi hesabını vermemiz lazım bu bizim için en önemlisi. Güvenilebilir olduğun zaman bu koltukta işler daha da kolaylaşıyor. Yani okul dedik bir aile, bir vatandaşın verdiği bağışla bu okulu açma şansımız yok. Bu yüzden bize de destekçi çok var. Herkes yanımızda o yüzden de işler biraz daha hızlı gidebiliyor.

Son olarak söylemek istediğiniz bir şeyler var mı?

Geldiğiniz için teşekkür ediyoruz. Çalışmalarımız yine aynı şekilde devam edecek. 2024’te seçimlerimiz var. İnsanlar bizi layık görürse tekrar aday oluruz. Daha  yapılacak çok işlerimiz var, 1 sene uzun bir zaman bizim için çoğu işi çözmemize yardımcı olacak. Bir derin kuyu sıkıntımız kaldı onuda yaptığımızda inşallah köy daha da bir rahatlayacak.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site reCAPTCHA ve Google tarafından korunmaktadır Gizlilik Politikası ve Kullanım Şartları uygula.

The reCAPTCHA verification period has expired. Please reload the page.

Başa dön tuşu