Herkesin Bir Türküsü Var…
Herkesin bir türküsü vardır…
Çünkü herkesin türküsünde kendisinden bile sakladığı duyguları vardır.
Her türkünün bir kokusu vardır.
Çünkü türkülerimiz sevdiklerimiz kokarlar.
Her türkü bazen bir ayrılıktır, bazen bir acıdır, bazen gözyaşıdır.
Aslında her türkü bir dünyadır.
Beşikteyken, kundaktayken tanışırız türkülerle.
Bebekken bir nininin dizleri ile derin uykulara dalarız.
İlk türkümüzdür ninemizden, anamızdan duyduğumuz ninniler.
Her türkünün bir kokusu vardır.
Çünkü türkülerimiz sevdiklerimiz kokarlar.
Her türküde bir anı vardır, bir yaşanmışlık vardır.
Bazı türkülerimiz sevda kokar, bazıları hasret, bazıları sevinç, bazıları hüzün kokar. Acıyı, üzüntüyü, neşeyi, özlemi, hasreti, mutluluğu, mutsuzluğu, kavuşmayı, ayrılığı hepsini türkülerimizde buluruz.
Türkülerimiz sesimizdir, ifade edemediğimiz duygularımızdır.
Herkesin bir türküsü vardır…
O türkünün sözlerinde çözülmeyi bekleyen şifreler vardır.
Çünkü herkesin türküsünde kendisinden bile sakladığı duyguları vardır.
Bu duygular her zaman bir sevda değildir,
Bazen bir ayrılıktır, bazen bir acıdır, bazen gözyaşıdır.
Her türkü bir dünyadır.
Bakın, şair Bedri Rahmi Eyüboğlu ne kadar güzel anlatmış şiirinde türkülerimizi.
“Şairim; zifiri karanlıkta gelse şiirin hası, ayak seslerinden tanırım!
Ne zaman bir köy türküsü duysam, şairliğimden utanırım…
Ah bu türküler, türkülerimiz, ana sütü gibi candan, ana sütü gibi temiz
Türkülerde tüter dağ dağ, yayla yayla, köyümüz köylümüz memleketimiz…
Ah bu türküler köy türküleri,
Dilimizin tuzu biberi…
Memleket ahvalini onlardan sor; kitaplarda değil, türkülerde ara Yemen’i!
Öleni, kalanı, gidip de dönmeyeni…
Ben türkülerden aldım haberi!
Ah bu türküler, köy türküleri;
Mis gibi insan kokar, mis gibi toprak, hilesiz hurdasız, çırılçıplak…
Dişisi dişi, erkeği erkek!
Kaşı kaş, gözü göz, yarası yara, bıçağı bıçak!
Ah bu köy türküleri, karanlık kuyularda açılmış çiçekler gibi…
Kiminin reyhasından geçilmez, kimi zehir gibi, kimi zemberek gibi…
Ah bu türküler, köy türküleri…
Ne düzeni belli, ne de yazanı…
Altlarında imza yok ama içlerinde yürek var!”
Türkülerimiz samimi duygularla yüklüdür, yapmacık değildir hiçbir sözü, aldığımız nefes kadar sahicidirler.
Hayatımızın yaşanmışlıkları türkülerde saklıdır.
İşte bundan dolayı “Nerede bir türkü söyleyen görürsen, korkma yanına otur… Çünkü kötü insanların, türküleri yoktur!” Demiş Neşet Usta.
Ali Galip Akyıldırım