Biga Ekoloji ve Yaşam Platformu Biga Belediyesi önünde basın açıklaması yaparak torba yasa ve getirdiklerine dikkat çekti.
Yaptıkları açıklama ise şöyle “Doğa ve yaşamın önüne geçen enerji elektrik piyasası adı altında torba yasa diye TBMM getirilen yasa aslında yer altı, yer üstünü ve kültürel bir yıkımdır.
Halk ve kamu yararına değil şirketlerin bürokratik engellerini kaldırmak ve yabancı sermayeyi korumak için ve jeotermallerle tamamen tarım alanları ve su kaynaklarının tamamını kullanabilmek amacıyla yenilebilir enerji adı altında her koldan yaşam kaynaklarına giden can damarlarını sömürmenin yollarını açan yasa şirketleri korumakta asla üretimin ve halkın yanında değildir.
Biyokütle 2016 yılında yenilebilir enerji kaynaklarına eklenmiş olduğu yılda 54 tesisi var iken bu gün 188 tesise ulaşmıştır.
Torba yasayla daha da esnekleştirilen kanun sınırsız partikül ve karbondioksite salımını artırıp (araba lastiği orman artıkları ve kentsel çöplerin )yakımı ile soluduğunuz zehir kat ve kat artarak küresel sermayeyi beslenip yaşam çevre, bilim, sağlık hiçe sayılacak. Geri dönüşü olmayan tahribatlar ortaya çıkacaktır.
YEKDEM’e (Yenilenebilir Enerji Destekleme Mekanizması) sınırsız yetkiler sağlanmaktadır. Bu yetkiler artık çocukların bile zararını bildiği HES’lerin çok daha fazla artışına neden olacaktır. İktidarın bugüne dek el koyamadığı ne kadar su ve tarım alanı varsa sermayeye imtiyaz tanıyacak bir yasa bugün meclise getirilmiştir i. Bütün bunları da Giresun’da son yaşadığımız felaketin üzerine yapmayı planlamaktadır. Yekdem’in büyük ölçekli RES ve GES’lerle doğaya zarar verilmesine nasıl aracılık ettiğini biliyoruz, şimdi bu zararlar kat be kat artacaktır.
Ülkemizin atık çöplüğüne dönüştürülmek isteniyor jeotermal Enerji Santralleri (JES) en az termik ve nükleer kadar zararlıdır, toprakları ve suları zehirleyen bu santraller için iktidar “Yenilenebilir enerji” başlığını seçmiştir. Yasa ile Jeotermal alanların ihale sürecini hızlandıracak, jeotermal enerji santrallerinin sayılarının artmasına yol açacaktır. Özellikle Manisa, Aydın, Çanakkale Gürpınar ve Tuzla’da doğaya ve tarım alanlarına, bölgede yaşayan halka ciddi anlamda zarar veren JES’ler daha da artacaktır. Daha fazla “Doğa talanına geçit yok’
Bugün ülkenin pek çok yerinde halk sokaktadır, “Rant ve sermayenin çıkarları uğruna daha fazla doğayı tahrip edemezsiniz” çığlıkları her yerden yükseliyor. Biz yaşamı savunanlar, işçiler, emekçiler, kadınlar, kentliler ve köylüler yeter artık diyoruz. Bu talanı durdurmaya kararlıyız, yasayı geri çekin.”
