Doğru Sorunun Gücü

En sevdiğiniz kıyafetiniz hangi renk? Diye sorsam.
Bu sorunun cevabını düşünürken bir sürü kıyafet içerisinden en sevdiğinizi seçmeye çalıştınız. Bir soru anlık olarak düşünme sürecinizi ele geçirdi ve tamamen kıyafetlerinizi düşünmeye odaklandınız. Bilinciniz otomatik olarak sorunun cevabını düşündü, ama siz sorunun cevabını özellikle düşünmediniz. Farkında olun, bir soru ile karşı karşıya kalan beyniniz, otomatik şekilde cevabı bulmaya odaklandı. Beynimiz soruları yanıtsız bırakmak istemez ve en basit sorular bile etki yaratır, sorular doğru seçimler yapmamızı sağlar ve geleceğimizi şekillendirir.
Tıpkı sizin yönelttiğiniz ve size yöneltilen sorular gibi, bir de ferdi yaşantımızda, hayatımız için sorduğumuz ya da cevabını aradığımız sorular vardır. Tıpkı beynimizin şahsi sorulara cevap vermesi gibi, sıkışıp kaldığımız alanlardaki hayata sorduğumuz sorularımızın cevabı da evrensel sistem tarafından yani bize hayat tarafından iletilir. Sormak bir yol açmaktır.
Doğru soru sormanın önemini Einstein’ın şu sözüyle destekleyebiliriz, “Bir insanın zekası, verdiği cevaplardan değil, sorduğu sorulardan anlaşılır.” Unutmayın ki sormadığınız sorulara cevap alamazsınız. Bununla beraber her sorunuza da mutlaka cevap alırsınız. Öğrenmenin, ilerlemenin, hatta çözümü hızlandırmanın, katkı almanın en iyi yolu SORU SORMAKTIR, düzeltiyorum DOĞRU SORU SORMAK! Ayrıca güzel sorular sormak insanları düşündürür. Düşünen insanlar bir şeyler öğrenir ve farkındalıklarını geliştirir.
Günlük yaşantımızda Neden? Nasıl? Niçin? Niye gibi “sorun’ların tekrarını hayatınıza davet eden” sorular sormak yerine, yaşadıklarınıza kolaylık getirecek sizi hafifletecek, çözüm ve katkı sağlayacak, aydınlatacak sorular sormanın farkındalığında olmalısınız. Bilinçsizce, sitem ve öfke ile hesap sorduğunuz her rastgele sorunuzun cevabı siz anlayıncaya kadar, olayın en derin iç yüzünü sizin görmenizi sağlayıncaya kadar aynı ve/veya benzer olaylar ile hayatınıza defalarca dahil olmaya devam edecektir. Alacağınız cevabın, ne işinize yarayacağını değerlendirin ve soru kalıplarınızı gözden geçirin.
Hayatınızdaki her konu hakkında ne kadar doğru soru sormayı öğrenir, alışkanlık haline getirebilirseniz, aslında bugüne kadar sitem ederek inşa ettiğiniz hayatınızın neden bu şekilde olduğunun da kolayca farkına varabilirsiniz. Soruları hangi amaçla sorduğunuzu bilmelisiniz. Hayatı kendi deneyimlerimiz, yaşadıklarımız, tecrübelerimiz ve kendi bakış açımızla gördüğümüzde, anlamlandırdığımızda, bir olay ve durum karşısında doğru sormak yerine, sorduğumuzu zannettiğimiz tepkilerimizle donatıyoruz.
Ayrıca günümüzde beyin bilimi üzerinde yapılan araştırmalar ve davranış iktisatçılarının analizlerine göre; etkili soru sormanın insanlar arasındaki bağlantıları güçlendirdiği kanıtlamıştır. Yıllar yılı kemikleşen alışkanlıklarımızı değiştirmek, öğrenilmiş çaresizliklerimizle başa çıkmak, paradigmalarımızı fark etmek ve değiştirmek ve daha etkili bireyler olmak için soruların gücünü kullanmalıyız. Hem tüm insan ilişkilerimizde, hem hayatımızı düzenlediğimiz tüm bireysel yaşantımızda.
Kendinizle güçlü bir bağ kurmak, ilişkilerinizi yönetebilmek ve isteklerinizi hayatınızın bir parçası yapabilmek için SORULAR kilit noktasıdır. Tüm rolleriniz kapsamında hedeflerinize ulaşmada, soruların gücünden yararlanmayı öğrenin. Gelişen, değişen ve soru soran insan demek; fark eden, farkındalığı olan insan demektir. Soru sormak, soru soracak duruma gelmek bir gelişimdir. Bazen hayatta sahip olmak istediğin şeylerle aranda duran sadece basit bir sorudur.
İnsanın hayatını kontrol etme becerisi, hayatını yönetme becerisi ile olur. Bunun kalitesini de belirleyen seçimlerimizdir. Doğru soru sormanın farkındalığını seçmek te gelişmeyi seçmektir. Farkındalığınızın yüksek, enerji ve neşenizin bol olduğu günler dilerim.
AYFER ÖZDEMİR
Uluslararası Nlp ve Profesyonel Yaşam Koçu
Bilinçaltı ve Kişisel Gelişim Uzmanı
Vedik Astroloji Danışmanı