Doğduk Yasaklarla Öleceğiz Yasaklarla
Özellikle 68 ve 78 kuşağı için…
Çocukluğunuzu, gençliğinizi hatırlayın; kitap okumak bile yasaktı. Ders kitapları arasında gizli gizli çizgi romanlar, aşk romanları ve siyasi kitaplar okumadık mı?
İzbe yerlerde kitaplar saklamadık mı? “Yasak kitaplar” okuyoruz diye ailemizden fırçalar yemedik mi?
Dinlediğimiz müziğe kadar devlet karışmadı mı?
Radyolarda içimizi ve ruhumuzu karartan şarkılardan başka ne vardı? Türk halk ve Türk sanat müziği dışında her tür müzik yasak değil miydi? Devletin fermanı böyle değil miydi? Tek kanallı televizyon zamanında da bunları yaşamadık mı? Yılbaşında arabesk sanatçısı çıkacak diye az mı bekledik o saatleri..
Saçlarımızın uzunluğu, bıyığımız, sakalımız, pantolonumuzun paçasının uzunluğu, giydiğimiz parka bile neredeyse devlet politikası olmadı mı? Siyasi simge sayılmadı mı?
Devlet okuduğumuz kitaplardan korkup kitaplarımızı yakmadı mı?
Kalan kitaplarımızı kurtarmak için onları toprağa gömmedik mi? Bu ülkenin altında az mı kitap mezarlığı var?
Devlet düşünen gençlerinden korkup “bir sağdan bir soldan” diyerek gençlerini asmadı mı?
Ömrümüz hep devletin bizi korkutmasıyla geçmedi mi?
Düşündük suç..
Yazdık suç..
Konuştuk suç..
Eleştirdik suç..
Aş istedik suç..
İş istedik suç..
Üniversitelerde “açız” diyen gençlere coplar yedirilmedi mi?
“Parasız eğitim istiyoruz” diyen gençlere biber gazı ve üstüne de cop ziyafeti çekilmedi mi? Hapishanelere atılmadılar mı?
Gençlerin en ufak taşkınlığı ya da hak arayışı “isyan” muamelesi görmedi mi?
Sokakta anayasal haklarını kullanarak hak arayanlara, seslerini duyurmak isteyenlere ” terörist” damgası vurmadınız mı?
Sokakta protesto yapan gençlere esnaflarımızın ellerinde palalarla ve sopalarla, tekmelerle gençleri dövüp öldürmelerine, yaralanmalarına göz yumulmadı mı?
Şimdi de sıra geldi sosyal medyanın yasaklanmasına..
Televizyon kanallarının karartılmasına..
Zapturapt altında terbiye edilmemize..
Ben 60 yaşına gelmiş bir birey olarak bunları ve daha fazlasını bu ülkede gördüm.
Yasaklarla yönetilmiş yıllardan geliyorum.
Ama artık yeter diyorum!
Düşün artık bu milletin bu gençlerin yakasından.
Anlayın artık yasaklarla bir yere varılmayacağını.
Bu ülkenin gençlerinin, insanının diğer ülke insanlarından, gençlerinden fazlalığı var eksiği yok.
Tam demokrasi ve özgürlükler bizim de hakkımızdır.
Bizim insanımız yeri geldiğinde devleti için aç kalmasın da bilir, ölmesini de .
Korkmayın bu gençlikten, korkmayın bu milletten.
Bizler devletin bekası için canımızı vermekten çekinmeyiz.
Sosyal medyada iki muhabbet yapılıyor diye “yasaklamaktan” söz etmek bunu düşünmek bile bu ülke insanını anlamamaktır.
Suç bireyseldir. Sosyal medyada sınırları aşan, suç işleyen varsa gereğini yapın. Ama pire içinde yorganı yakmayın. Yorulduk artık yasaklardan, demir yumrukla yönetilmekten.
Biraz da yaşayalım özgürce, dostça, kardeşçe. Korkusuzca!
Ali Galip AKYILDIRIM