Ceylan: Askeri Terfi Yolu AKP’nin İyi Hâl Kâğıdına Bağlandı
CHP Çanakkale Milletvekili ve Milli Savunma Komisyonu Üyesi Özgür Ceylan, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin disiplin kanununda değişiklik yapılmasını içeren kanun teklifinin Genel Kurul görüşmelerinde yaptığı konuşmada, değişikliğin TSK’nın itibarsızlaştırılmasının son halkası olduğunu ileri sürerek, “Bu teklif milletin göz bebeği olan TSK’yı bekleyen en büyük tehlikedir. İktidar kulislerinde terfi yolu arayan, iktidarın il, ilçe başkanlıklarından alacakları “İyi hâl kâğıdıyla” süreci hızlandıracaklarını öngören subay, astsubayların olacağı gerçeğidir” diye konuştu.
CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin TBMM Genel Kurul görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmada, AKP’yi ağır bir dille eleştirdi. Özgür Ceylan, değişikliğin TSK’nın itibarsızlaştırılmasının son halkası olduğunu ileri sürerek, “Bu teklif milletin göz bebeği olan TSK’yı bekleyen en büyük tehlikedir. İktidar kulislerinde terfi yolu arayan, iktidarın il, ilçe başkanlıklarından alacakları “İyi hâl kâğıdıyla” süreci hızlandıracaklarını öngören subay, astsubayların olacağı gerçeğidir” dedi. Özgür Ceylan, kanun teklifinin Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemine uyum sağlamaya dönük yönleri olsa da 15 Temmuz sonrası Genel Kurmay Başkanlığı ve Kuvvet Komutanlıklarının ayrı ayrı Millî Savunma Bakanlığına bağlanmasından kaynaklı, hiyerarşinin ve beraberinde disiplinin bozulduğuna ilişkin emareler taşıdığını gözlemlediklerini söyledi. Özgür Ceylan teklifle, erbaş ve erlere askerlik sürelerinin uzatılması sonucu doğuracak, disiplin kurulları tarafından verilen “hizmetten men cezalarının” disiplin amirlerince de verilebilmesinin önünün açılmasının sakıncalarına dikkat çekerek, grup olarak bu düzenlemeye karşı olduklarını söyledi. Böylesi bir değişikliğin, “Silahlı Kuvvetlerin yeni işleyişinde bir sorun olduğu” algısını güçlendirdiğini ifade eden Özgür Ceylan, “Yürürlükteki 6413 sayılı Disiplin Kanunu’yla mukayese edildiğinde yapılmak istenen değişikliğin Silahlı Kuvvetlerde disiplin meselesini çözmenin ötesinde, özellikle disiplin amirlerine verilen yetki bakımından sorun oluşturacağını ve yapılmak istenen değişikliklerin hukukun genel ilkeleriyle örtüşmediğini düşünmekteyiz” dedi. Anayasa’mızın 2’nci maddesinde “Hukuk Devleti” 10’uncu maddesinde de “Kanun Önünde Eşitlik” ilkesine yer verildiğini hatırlatan CHP’li Özgür Ceylan, “Bu anlamda aynı suça disiplin amiriyle, disiplin kurullarının farklı cezalar verebilmesi bu ilkelerle çelişmektedir. Özetle, aynı durumda bulunan kişilerin kanunlar karşısında aynı işleme tabii tutulmasını sağlamak, ayrım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını önlemek genel kuraldır. Hayatın her alanında tekçi bir anlayışı hâkim kılmak gibi bir gayeniz olabilir ama bu yapılan Anayasa’mız açısından sakıncaları olan bir tablo yaratacaktır” dedi.
Asker İçin Siyasilerden Torpil Aranacak
CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, teklifin Silahlı Kuvvetlerde vatandaşın hiç olmadığı kadar siyasilerden torpil arayışına itecek bir garabetin önünü açacağını ileri sürerken, “Bir disiplin amirinin iki dudağı arasında asker ceza alacak. Bunun yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Yarın vatandaş “Benim oğlumun askerliği on dört gün uzayacak, aman araya girin de çocuğun psikolojisi bozulmasın.” diye siyasi partilerin önünde kuyruk mu olsun?” diye sordu. “Yürürlükteki uygulama hangi ihtiyaca cevap vermiyordu da bunu getirme ihtiyacı hissedildi?” diye soran Özgür Ceylan partisinin uzun süredir, hukukun üstünlüğünden, adaletten, yargı bağımsızlığından ve toplumsal barıştan bahsettiğini; bunun ekmek, su, hava kadar temel bir ihtiyaç olduğunu dile getirdiklerinin altını çizerek, “Buradan bir kez daha ifade etmekte fayda görüyorum. Camiye, okula, kışlaya, yargıya siyasetin sokulmaması gerekir” dedi. Özgür Ceylan bu kurumlara siyasetin girmesinin 15 Temmuz gerici FETÖ darbe teşebbüsüne yol açtığını belirterek, “Bu darbe girişimini milletimize tecrübe ettirdiniz, bunu en acı şekliyle Türkiye yaşadı, hassasiyetimiz bundandır. Türkiye’nin rehabilitasyonu için bu yönde atacağınız her adımın grubumuz tarafından destekleneceğinden hiç şüpheniz olmasın” diye konuştu.
15 Temmuz sonrası askerî mahkemeler ile disiplin mahkemelerinin kaldırılması, askerî liselerin kapatılması ve harp okullarının değiştirilmesi gibi uygulamalarının ileride sorun yaratacağını düşündüğünü ifade eden Özgür Ceylan, “Bir yaşam biçimi olan askerlik mesleğini icra eden, tarihsel bilinci yüksek muvazzaf subaylar yetiştirmek açısından askerî liselerin yeniden açılması son derece önemlidir” dedi. TSK teşkilat yapısı gereği, savunma hattının ülkemizi tehdit edebilecek sınır dışı unsurlara göre yapılandırıldığını ifade eden Özgür Ceylan, “Hiç beklemediği şekilde ABD, Pensilvanya ve aldatıldığınız dönemde oluşturulan koalisyonla Silahlı Kuvvetlere büyük bir darbe vurulmuş, kamuoyu nezdinde itibarsızlaştırılmaya çalışılmıştır. Üzülerek ifade etmeliyim ki bu süreçte göğsünü gererek “Ben bu davanın savcısıyım.” diyenlere “Türkiye bağırsaklarını temizliyor.” diyenlere bu millet tanıklık etti” diye konuştu.
CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, yapılan değişiklikle TSK’yı bekleyen en büyük tehlikenin iktidar kulislerinde terfi yolu arayan subayların gezmeye başlamasının olacağını ifade ederken, “Bu teklifle iktidarın il, ilçe başkanlıklarından alacakları iyi hâl kâğıdıyla süreci hızlandıracaklarını öngören subay, astsubayların olacağı gerçeğidir” diye konuştu. Silahlı Kuvvetlerin Millî Savunma Bakanlığına bağlanmasından sonra ülkeye sadakat ve liyakat yerine siyasal erke sadakat ve iktidara biat geçer akçe olacağını ileri süren Özgür Ceylan, “Terfi bekleyen askerler mesleki konularda bile fikir beyan edemez hâldedirler” dedi. Türkiye’yi yöneten siyasal erkin en çok yıprattığı kurumlardan birinin Türk Silahlı Kuvvetleri olduğunu söyleyen Özgür Ceylan, “Ordumuz tarih boyunca ülkesini ve milletini koruma görevini başarıyla yerine getirmiştir. Yüzyıl önce bağrından çıkardığı Mustafa Kemal ve arkadaşlarıyla işgal altında bir imparatorluktan yeni bir devlet kuran ordumuzun genetiğiyle oynanmamalıdır” dedi. Kurumsal hafızanın muhafaza edilmesinin son derece önemli olduğunu ifade eden Özgür Ceylan, “Takdir yetkisi yüce Meclisindir ancak bu yetkiyi kullanırken, suç ve ceza arasındaki adil dengenin korunmasını dikkate almak durumundayız” diye konuştu.
Gelin Bu Yanlışlıktan Vazgeçin Tank Paleti Geri Alın
Türk Silahlı Kuvvetleri’ni topyekûn kullanmak durumunda kalacak bir kriz yaşanmamasını dilediklerini ifade eden Özgür Ceylan, lojistiğin sağlanması sorunlarının yaşandığı birçok örneği bulunduğunu belirterek, Kıbrıs Barış Harekâtı esnasında Türkiye’ye uygulanan silah ambargosu ile 90’lı yıllarda terör eylemlerine karşı yürütülen operasyonlarda bazı ülkelerin “Benden aldığın silah sistemlerini kullanamazsın” ifadelerini hatırlatarak, Tank-Palet fabrikasının satışını da gündeme getirdi. Almanya’nın sattığı silah sistemlerinin PKK terörüyle mücadelede kullanılmaması şartını yaşanan Leopard tanklarıyla ilgili krizi de hatırlatan Özgür Ceylan, “Ordumuza ait yerli ve millî bir fabrika komik sayılabilecek gerekçelerle Katar ordusuna peşkeş çekildi. Bunun yanlış olduğunu günlerce anlattık ama dinletemedik. Gelin, bu yanlıştan vazgeçin. Zira ülkemizin bulunduğu coğrafyanın stratejik önemi ortadadır ve uluslararası ilişkilerde devletlerin dostluğu değil, ulusal çıkarları belirleyicidir. Yarın, benzer sorunlarla karşılaşmamak için Tank Palet Fabrikasında yapılan uygulamadan geri adım atılmalıdır” dedi.
Mali ve Özlük Haklardaki İyileştirmeler Olumlu
Özgür Ceylan, kanun teklifinin Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin yeterli olmasa da mali ve özlük haklarında çeşitli değişiklikler öngördüğünü belirterek, “Genel anlamıyla baktığımızda birkaç husus dışında teklife karşı olmadığımızı belirtmek istiyorum. Mali ve özlük haklarda yapılan değişiklikleri destekliyoruz” dedi. Silahlı Kuvvetler bünyesinde görev yapan erinden erbaşına, astsubayından subayına Mehmetçik’in özlük haklarının geliştirilmesi son derece önemli olduğunu ifade eden Özgür Ceylan, “Uzman er ve erbaşların birçoğu Silahlı Kuvvetlerden ayrıldıktan sonra istihdam konusunda zorluk yaşamaktadır. Sözleşmeli subay, astsubay ve uzmanlardan on senesini dolduranların, belirlenecek şartları karşılamaları ve istemeleri hâlinde sınavsız kadroya alınmaları sağlanmalıdır” diye konuştu.