“Bütçenin Siyaseti Olmaz, Siyasetin Bütçesi Olur”
Cumhuriyet Halk Partisi Çanakkale İl Genel Meclisi Grubu bir basın açıklaması yaptı. Açıklamaları ise şöyle:
“ “Hızlı karar alıp hızlı çözümler üretmek” mazereti altında 97 yıllık demokrasi, 140 yıllık parlamento tarihi olan bir ülkenin parlamenter demokrasi kültürünü ve rejimini, çoğulcu demokrasinin ilke ve değerleri pahasına, tek güç ve menfaat odağı olabilmek için değiştiren, “bürokrasiyi azaltacağını” taahhüt eden anlayışın, İl Genel Meclisimizin bütçe çalışmalarına ve kararlarına bürokratik kılıf ve engellerle ket vurmaya çalışmasını esefle karşılıyoruz.
İl Özel İdaresinin 2021 mali yılında 145 milyon 950 TL bütçesi mevcuttur. 2020 yılı içinde tespit edilen ihtiyaç ve talepler doğrultusunda, İdare tarafından hazırlanan mevcut performans programına “eklenmek üzere” köylerimizde artı değerler kazandırmak adına hazırlanmış olan Plan ve Bütçe komisyonumuzun raporu Cumhuriyet Halk Partisi grubunun kabul ve diğer grupların red oyu ile meclisimizden geçmiştir. AKP grubu söz konusu komisyon raporunda önerilen proje ve hizmetlerin yapılmasına “evet”, bu hizmetlerin Performans Programına eklenmesine “hayır” oyu vermek istediklerini belirterek raporun ikiye ayrılarak oylanmasını istemişlerdir. Raporun bölünmez bir metin olduğu gerekçesiyle iki kısımda oylanması talebi kabul görmeyince tamamına red oyu vermişlerdir. Savunulan fikrin özü bundan ibarettir. Yapılmak istenen ek proje ve hizmetlere kabul oyu vermek, ancak performans programına dahil edilerek hayata geçirilmesini engellemek için her türlü yolu deneyerek seçmeni manipüle etmek isteyen bir siyasi etik anlayışından nasıl kamu yararı beklenebilir?
İdarenin hazırlamış olduğu performans programına “ek” katkılarda bulunmak, kırsal bölgelerimizin ihtiyaç ve taleplerinin karşılanması için çalışmak her meclis üyesinin görevidir. Bu ihtiyaçların karşılanması önüne bürokratik engeller koymak, idareyi tahakküm altına almak hangi demokrasiyle, hangi kamu hizmet anlayışıyla açıklanabilir?
İl Özel İdaresinin ilgili birimlerine edilen şahsi telefonlarla, İdarenin yol ağında olmayan yollarda, yetki dahilinde bulunmayan sahalarda İdarenin kaynaklarının kullanımının hesabı verileceği, köylerimizde artı değer üretmek adına yapılmak istenen ek hizmet ve projelere destek verileceği yerde bütçenin siyasi şov malzemesi yapılmasına Çanakkale halkı izin vermeyecektir.
Hatırlatırız ki bütçenin siyaseti olmaz, siyasetin bütçesi olur. Mevcut siyasi iktidarın reva gördüğü İl Özel İdaresi bütçeleri ise adaletsizliğin en büyük örneklerinden biridir.
Sayıştay’ın Cumhurbaşkanlığı Denetim Raporlarına göre bir günde ortalama 10 milyon TL harcayan sarayın altı günlük masrafı, Köydes payı ve İl Özel İdare yatırım bütçesinin bir yıllık toplamına denk düşmektedir.
İl Özel İdarenin Su ve Kanal Hizmetleri Müdürlüğünün 2021 mali yılındaki ihtiyacı 31.800.000 TL olmasına rağmen, İdarenin hazırladığı teklifte ancak 4.225.000 TL ayrılabilmiş olup bu kalem meclisimizin kararıyla 4.990.000 TL’ye yükseltilmiştir.
Yol ve Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğünün ihtiyacı 90.774.000 TL iken, idarenin teklifi 12.939.000 TL olmuş, İl Encümeni tarafından hedef 17.379.500 TL olarak belirlenmiş, meclisimiz bu teklifi 17.559.500 TL olarak artırmıştır. İdari birimlerimizin kamu hizmetlerini daha etkin ve etkili olarak yürütebilmesi için birimlerimizin kaynak ihtiyacı sağlanmalıdır. Birimlerimizin talep ettiği ihtiyacın ancak %18’ine cevap verebilen kamu kurumu gerçeği ortadadır. Türkiye’nin vergi gelirlerinden yoksun 51 Özel İdaresi de kaynak yönünden aynı sorunu yaşamaktadır. Tunus’a 5 milyon dolar hibe edebilen zihniyet, yerel kamu kurumlarının bütçesi için hiçbir adım atmıyorsa bunun adı uluslararası işbirliği veya dayanışma değil, halk düşmanlığıdır. Halkla ve demokrasiyle arasına duvarlar ören genel iktidara tabii olanlar, köylerimizin basit ihtiyaçlarının giderilmesi çabamızı var gücüyle engellemeye çalışmak yerine kaynak ihtiyacını çözmek için somut adımlar atmalıdır.
Bununla birlikte, Meclisimiz 2020 mali yılı için hazırlanan, oybirliğiyle meclisten geçen, Vali tarafından onaylanan ve başarıyla uygulanan İl Özel İdare bütçesinde izlenen yöntemle 2021 mali yılı bütçe çalışmalarını yürütmüştür. Geçen yılın rakamsal ifadelerinden farklı olarak idare tarafından 3.500.000 TL olarak ayrılan, Valilik kullanımındaki misafir ağırlama giderlerinin 2 milyon TL’sini diğer yatırım hizmet birimlerine aktararak misafir ağırlama gideri olarak 1.500.000 TL bırakmıştır. 3 yıldır aynı bütçeyle çalışmakta olan, göreve geldiğimizden beridir ek bütçe desteği bulunmayan, hatırlı(!) şirketlerden 25 milyon TL’yi bulan alacaklarını tahsil etmeyen İl Özel İdaresinin misafir ağırlama veya yılda 800 milyon TL ciro yapan Acun medyanın tv şovlarına sponsor olmak yerine köylerimizin ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için böyle bir hakkaniyet dengesi kurulmuştur.
2021 mali yılında mevcut bütçenin yaklaşık %10’uyla ifade edilebilecek ek hizmetler yapma önerimiz çeşitli karalamalarla engellenmek istenirken soruyoruz; Gestaş şirketi gemi adedini ve borç miktarını dahi belirtmeksizin İl Özel İdaresinden gemi alımı için borca kefalet talep ettiğinde bu küçük hesaplar neredeydi?
6 ay süresince 4 kez iade edilen, 5 defa “gemi alımını desteklediğimizi ancak yeterli bilgi ve belge ibraz edilmeksizin İl Özel İdaresini vadesini ve miktarını bilmediğimiz bir borç yükü altına sokarak kamuyu mali sorumluluk altına sokamayacağımızı” ifade ederek reddettiğimiz kefalet talebine karşılık bizler siyasi tehditleri göğüslemekten kaçınmadık ve İl Özel İdaresini Gestaş’ın talep miktarını hala bilmediğimiz borcuna kefil etmedik. Bunun üzerine Gestaş’ın kendi öz kaynaklarıyla gemi alabildiğine, İl Özel İdaresinin kefalet yükü altına girmesine aslında ihtiyaç bulunmadığına hep birlikte şahit olduk.
2021 mali yılında köylere yapılmak istenen yolları, su depolarını, çocuk parklarını çok görenler, ne alınacak gemi sayısı ne de borç miktarıyla ilgili resmi belge bulunmaksızın bir borca İl Özel İdaresi tarafından gözü kapalı kefil olma ısrarını nasıl izah edecek?
Sayın Gestaş Genel Müdürünün, her ne kadar bahsi geçen yöntemlerin ne olduğuna açıklık getirilmese ve kamuoyunda bu yöntemlerin haksız rekabet yaratan, diğer hat sahibi şirketlerin hat izni yenileme başvurusunu kasıtlı olarak sürüncemede bırakan, siyasi baskıya konu olan yöntemler olup olmadığına dair bazı tartışmalar yaratsa da, basın tanıtımında “Kendi yöntemlerimizle çözdük” şeklindeki ifadesinden anlaşıldığı üzere, İl Özel İdaresini borca kefalet sorumluluğu altına sokmaksızın gemi satın alınmasının olanaklı olduğu, Meclis grubumuzun süreçteki tutumunun haklılığı bir kez daha ortaya çıkmıştır. Aynı şekilde 2021 mali yılı bütçesi ve performans programında tarafımızdan önerilen ek hizmetlerin her türlü siyasi tehdit ve karalamaya rağmen İl Özel İdaremizin ilgili birimlerinin başarılı çalışmasıyla altından kalkabileceği, hayata geçirilebileceği ve bu çalışmaların köylerimize artı değerler katacağı da görülecektir. Basına ve kamuoyuna saygılarımızla.”