Allah’a Yönelin! Takva Üzerine Yardımlaşmak
Allah’a Yönelin!
MAİDE-2 Birr ve takva üzerine yardımlaşın. Günah ve düşmanlık üzerine yardımlaşmayın. Allah’a karşı takvâ sahibi olun. Muhakkak ki Allah ikâbı (azâbı) şiddetli olandır.
Değerli okuyucular; eğer Allah’ın sevdiği bir kişi olmak istiyorsak , Allah’ın dostu olmak istiyorsak, bize kötülük yapanlara önce affetmek sonra onlara iyilik yapmak onlara yardım etmek , onlarla en güzel şekilde konuşmak hedefimiz olmalı.
Bu davranış biçimleri bize derecat kazandıran birer faktördür. İnsanları sevmek varken, bu sevginin tatbikata girmesiyle derecat kazanmak imkânınız her zaman varken, neden insanlara kötü davranasınız da derecat kaybedesiniz. İnsanlar hep nefslerinin afetlerinin tesiri altında kalırlar. Bu da onlara hep derecat kaybettiren faktörlerdir. Bütün insanlar için aslî görev, en önemli görev başka insanlara en güzel şekilde hitap edip, onları mutlu etmektir. Hepimiz için Allah’ın koyduğu kanun acaba neden budur? Çünkü biz bir kişisiniz. Etrafımızda 20 kişi varsa, etrafımızda 50 kişi varsa, etrafımızda 100 kişi varsa biz her birine ‘A’ kadar mutluluk verebilirsek, onlardan bize geri dönecek olan mutluluk 100 tane mutluluktur. 100 tane ‘A’ kadar mutluluktur. Allahû Tealâ niçin istiyor bunu? Niçin başkalarını mutlu etmemizi istiyor? Onları Her mutlu edişimizde, devamlı derecat kazanacağımız için… Neticede böyle bir sistemi uygularsanız eğer etrafınızdaki herkese, o zaman kazandığınız dereceler mutlaka kaybettiğiniz derecelerden fazla olacaktır. Sonuç mu? Sonuç Allah’ın cennetine girmenizdir.
Tüm bu davranış biçimlerini yapmamız Allah’ın yardımına bağlı Allah’ın yardımını alabilmemiz Allah’a ulaşmayı dileyip takva sahibi olmamıza bağlıdır.
HACC-78 Ve Allah’da hakkıyla cihad edin. O, sizi seçti. Dînde sizin için bir zorluk kılmadı ki; o, babanız İbrâhîm (A.S)’ın dînidir. O, sizi daha önce de “müslümanlar” (Allah’a teslim olanlar) olarak isimlendirdi. Bunda da (Kur’ân-ı Kerim’de de), resûl size şahit olsun ve siz de insanlara şahitler olasınız diye. Öyleyse namazı ikame edin (kılın), zekâtı verin, Allah’a sarılın (Allah’ın Zat’ında yok olun). O, sizin Mevlâ’nız. (O), ne güzel Mevlâ (dost) ve ne güzel yardımcı.