Allah’a Yönelin! Peygamber Efendimizin (S.A.V) Örnek Hayatı (7)

ALLAH’A YÖNELİN!

Peygamber Efendimizin (s.a.v) Örnek Hayatı (7)

           Değerli okuyucular;  Allahû Tealâ her konuda Peygamber Efendimiz (S.A.V)’i korumuştur. Medine’den yapılan davete “evet” cevabı verdiler. Ve Hz. Ebu Bekir’le beraber yola çıkma kararı aldılar ve çıktılar. Arkalarına düşenler uzun süre onları takip etti. Nihayet yolları bir mağaraya geldi. Allahû Tealâ da bir örümceğe mağaranın kapısını örme emrini verdi ve örümcek mağaranın kapısını ördü.

             Kapının önüne kadar gelen düşmanlar tartışmaya başladılar. Aralarında 2 gruba ayrıldılar. 1. grup diyordu ki: “Örümcek ister örsün ağını ister örmesin, biz bakalım içeriye ve emin olalım orada olmadığına.” Öbür taraf diyordu ki: “Eğer emin olmak istiyorsanız işte karşınızda olay. Bu bir örümcek ağı ve örümcek, bu ağı 5 dakikada öremez. Bu ağ burada olduğuna göre oraya kimsenin girmediği kesin. Bu tartışılmaz bir konu.” Sonunda böyle diyenler kazandı. Ve örümcek ağını hiç bozmadan oradan çekildiler.

           9/TEVBE 40: O’na sizin yardım etmeniz dışında (etmediğinizde) o zaman Allah, O’na (Resûl’e) yardım etmişti. Kâfir olanlar, O’nu (Mekke’den) çıkardığı (çıkmaya mecbur ettikleri) zaman iki (kişi)nin ikincisi idi. İkisi mağarada iken arkadaşına şöyle demişti: “Mahzun olma! Muhakkak ki; Allah, bizimle beraber.”

          İçerdeyse onların bu tartışmaları sırasında Hz. Ebu Bekir, Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e bir sıkıntı dokunacak, O’na bir zarar verilecek diye çok korkuyordu. Kendi hayatı hiç önem taşımıyordu ama Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in hayatı O’nun için çok kıymetliydi. Peygamber Efendimiz (S.A.V) O’na buyurdu ki: “Ya Ebu Bekir!” dedi “Korkma! İçinden Allah kelimesini tekrar edip zikir yap.” dedi.

        Hafî zikir, Hz. Ebu Bekir’den bugüne kadar gelmiştir. İç sesle yapılan zikirdir. Dil kımıldatılarak veya kımıldatılmadan yapılabilir ama ses çıkmaz bu zikirde. Allah kelimesi devamlı olarak tekrar edilir, bütün zikirlerde olduğu gibi. Bugüne kadar gelen iki zikir çeşidinden birisi budur, hafî zikirdir, gizli zikirdir.

          Diğeri ise Hz. Ali’den gelen kolsa hafî zikrin değil cehrî zikrin (sesli yapılan zikir) sahipleridir. Bugün birçok tasavvuf kolunda cehrî sesli  zikir yapılır. Saygılarımla