Allah’a Yönelin! Evin Yaşlılarına Hürmet
Değerli okuyucular; Aile de her şeyden evvel karı da koca da hak sahibidir. Saygı unsurlarına dikkatle bakın. Kadın da kocasına saygı göstermelidir. Kadın kocasına, kocasının kendisine gösterdiği saygıdan daha çok saygı göstermek mecburiyetindedir. Bu, aile bireylerinin Allah-û Tealâ tarafından konulmuş kanunudur.
Öyleyse küçük çocuk; abisine, ablasına; küçük çocuk, büyük çocuklar annelerine saygı göstereceklerdir. Ve babalarına, annelerine gösterdikleri saygıdan daha fazla saygı göstereceklerdir. Osmanlı’nın aile yapısı bunu gerektiriyordu. Ailedeki yaşlılara hürmet etmek mecburiyetindesiniz, saygı göstermek mecburiyetindesiniz. Onlara “ııh” dedirtmeyeceksiniz.” diyor Allah-û Tealâ. “Anneniz, babanız yanınızdaysa siz aile reisiyseniz, anneniz babanız yanınızdaysa onlara “ııh” dedirtmeyeceksiniz.” diyor.
17/İSRÂ 23: Rabbin, ondan başkasına kul olmamanızı ve anne ve babaya ihsanla davranmanızı kaza etti (taktir etti, hükmetti). Eğer ikisinden birisi veya her ikisi senin yanında yaşlanırlarsa onlara (ikisine) “öf” deme. Ve onları (ikisini) azarlama ve onlara kerim (güzel, yumuşak) söz söyle!
Aile reisliği, çalışan, evine ekmek götüren erkeklerin sahip kılındığı bir mevkiidir. Osmanlı ailesinde zamanımızdaki gibi değildi durum. Osmanlı ailesinde, evin en yaşlı erkeği ailenin reisiydi. Evi geçindirenler, o en yaşlı erkeğin dışındaki insanlar olsa bile bütün gelirler ona teslim edilirdi ve evi idare eden daima oydu. Bütün (ailedeki) evlenmiş olan, ev sahibi olmuş olan çocukların, onların eşlerinin saygı gösterdiği makam, evin en büyük erkeğiydi. Bütün kararlar ona aitti. Osmanlı’da sofraya oturulduğu zaman konuşulmazdı. Ailenin büyüğünden izin almadan konuşmak söz konusu değildi. Böyle bir nizam artık bugün -şartların gereği olarak- imkânların dışında gibi görünüyor ama yaşamak isteyen aileler için bu imkân her zaman vardır. Saygılarımla