Değerli okuyucular; Allah-û Teala herkesin mutlu olmasını, herkesin huzur içinde bir dünya hayatı geçirmesini, herkesin cennete girmesini arzu ettiği için Kur’ân-ı Kerim’i indirmiş. Hedef, bütün insanları mutluluğa ulaştırmak.
Kâinatta İslam dîninden başka bir dîn hiç mevcut olmadı. Sadece bizim dünyamızda değil, Allah’ın yarattığı bütün kâinatta, cinlerin arasında da insanların arasında da hiçbir zaman ikinci bir dîn, Allah-û Tealâ vücuda getirmedi. Bütün kavimlerdeki resûller, kimler kendilerine tâbî olduysa o tâbî olanlarla beraber aynı dîni yaşadılar, İslam dinini. Peygamber Efendimiz (S.A.V) de sahâbesiyle beraber İslam dinini yaşadı.
Peki Kuran-ı Kerim’de Allah-û Tealâ hanif dîni deyince neyi demek istiyor? Hanif dîni, arapça ismiyle İslam dinin kendisidir. Bu dinin 3 özelliği vardır. Birinci özelliği: Vahdet.Tek Allah’a inanmaktır. Tek Allah. Allah tektir, İkinci özelliği: Tevhid Tek bir cemaati, camiayı, tek fırkayı oluşturmak; Allah yolunda olanların oluşturduğu tek bir topluluk.
Üçüncü özelliği Teslim. Tek Allah, tek toplum ve Allah’a teslim olmak (ruhu, vechi, nefsi ve iradeyi Allah’a teslim olmak, teslim kılmak, teslim etmek).
RÛM 30: Artık hanif olarak kendini (vechini) dîn için ikame et,Allah’ın hanif fıtratıyla ki; Allah, insanları onun üzerine (hanif fıtratıyla) yaratmıştır…), Allah’ın yaratmasında değişme olmaz Kayyum olan (kaim olacak, ezelden ebede kadar yaşayacak) dîn budur. Fakat insanların çoğu bilmez.
Son ifadeye dikkat etmek gerekiyor. “Fakat insanların çoğu bilmez” Yani maalesef kurtuluşu mutluluğa ulaştıracak bu dini insanların çoğunluğunun öğrenemeden öldüğünü bu dünyadan göç ettiğini söylüyor. Bunun en büyük sebebi Şeytanın insanları Allah’ın ayetlerinden uzak tutarak, uydurma yanlış bilgilerle donatılmış kurtuluşa mutluluğa ulaştırmayan, din sanılan bilgileri ve kavramları insanlara kabul ettirmesidir. Saygılarımla
