Allah’a Yönelin! Allah’ın (c.c.) Koruması
ALİ İMRÂN 139: Ve gevşemeyin ve mahzun olmayın! Eğer mü’min iseniz, üstün olan sizsiniz.
Allah ile olan ilişkilerinizde Allah’a dikkatle bakın. O, sizin sadece ve sadece mutlu olmanızı ister. Mutlu olmanızın ötesinde hiçbir talebi yoktur sizden.
Allahû Tealâ,bizim üzülebileceğimiz hiçbir şeyi istemez. Sadece bizi mutlu kılacak olan şeyleri vücuda getirmemizi ister. Ama buna karşılık iblis, devamlı bizim mutsuz olmamız konusunda bir faaliyetin sahibidir.
Allahû Tealâ sadece mutlu olmamız için Kur’ân-ı Kerim’i indirdi. Ama biz gözlerimizi Allah’a değil, kalbimizi Allah’a değil, dünya işlerinin sadece bizi üzen kesimlerine çevirirsek mutlu olamayız.
Mutlu yaşamak bir hünerdir. Sadece Allah’a sığınanlar, çözümleri Allah’tan, gece gündüz Allah’a yalvararak dileyenler elde eder. Dünyadaki şartlar ne olursa olsun, onlar hep mutludurlar.
Şimdi size soruyorum: Hangimiz dayanabilir 3 yıl süreyle yiyeceğini ölmeyecek kadar alabilme sıkıntısına? Asr-ı saadeti yaşayan sahabe ve Peygamber Efendimiz (S.A.V) bunu yaşadılar. 3 yıl muhasaraya tâbî kılındılar, karınlarına taş bastılar ama dayandılar. Şikâyet etmediler, Allah’a güvendiler. Ne oldu? Mekke’yi yeniden onlar fethetti. Onlar asr-ı saadeti yaşadılar. Onlar dünya saadetinin sahibi oldular.
Şu dünyada başka insanlar da yaşıyor. Herkes sizin standartlarınızda yaşamıyor. Bir kısmı şeytanla işbirliği halinde. Bir kısmı Allah ile hiç ilişkisi olmayan insanlar. Bir kısmının kalbi sadece insanlara kötülük yapmak için çalışıyor. Olabilir. Ama onlar ne yaparlarsa yapsınlar, Allah sizinleyse, siz bunun farkındaysanız, onlar size bir zarar veremezler. Bakınız, ne diyor Allahû Tealâ Mâide Suresinin 105. âyet-i kerimesinde:
5/MÂİDE 105: Ey âmenû olanlar! Nefsleriniz, üzerinizedir (nefsinizin sorumluluğu üzerinize borçtur). Siz hidayette iseniz, dalâletteki bir kimse size bir zarar veremez. Hepinizin dönüşü Allah’adır. O zaman yapmış olduğunuz şeyleri size haber verecek.