Nefsin Afetlerinin Yok Edilmesi
Değerli okuyucular; Allah-û Teala herkesin mutlu olmasını, herkesin huzur içinde bir dünya hayatı geçirmesini, herkesin cennete girmesini arzu ettiği için Kur’ân-ı Kerim’i indirmiş. Hedef, bütün insanları mutluluğa ulaştırmak.
Kuran’ı Kerim’deki ahlâk müessesine baktığımız zaman bu müessesenin fıtratla da ilişkili olduğunu görüyoruz. Allahû Tealâ, bizi erdemli kılmak için ne yapmamızı istiyor? Nefsimizin kalbindeki bütün afetleri yok etmek istiyor; yok etmemizi emrediyor.İşte o zaman gerçek anlamda ahlâklı, erdemli bir insan olacağız. Nefsimizin afetleri kalmadığı için hiç kimseye, hiçbir istikamette negatif bir davranış biçimi içinde bulunmamız mümkün değil. Tam aksine herkese nasıl bir güzel davranışta bulunabilirim diye yaşamaya başlayacağız. Herkes dostumuz olacak. Sadece bizi kötülüklerden men eden bir yapının sahibi olmayacağız; devamlı iyiliğe yönelmiş, başkalarına faydalı olmaya yönelmiş bir insan olacağız. Öylesine faydalı olacağız ki, başkalarına kötülükte bulunmak, İntikam almak, insanları nefsimizdeki afetler uğruna huzursuz etmek aklımıza bile gelmeyecek. Çünkü nefsimizde afetlerin, bizi kötülüklere sevk edecek, ahlâksızlığa sevk edecek afetlerin yerini bizi hayra yönelten erdemler, fazıllar, faziletler almıştır. Öyleyse ahlâk, hayır sahibi olmaktır.
Nefsin kalbindeki afetler birer birer azalacak, yok olacak. Yerlerini, ruhun hasletlerine eşit hüviyette olan faziletlere bırakacaktır. Böylece kişi, her gün nefsinin kalbinde daha fazla fazilet birikimiyle, fazl birikimiyle adım adım daha üst seviyede faziletin sahibi olacaktır.
İşte böyle bir dizaynda ahlâklı bir toplumu oluşturmak söz konusu olacaktır. O zaman adaletin sahibi olacağız. O zaman Allah ile beraber olduğunuz için kuvvetin sahibi olacağız. Neden? Allahû Tealâ diyor ki:
3/ÂLİ İMRÂN 160: Eğer Allah size yardım ederse, o zaman sizi yenecek yoktur. Ve eğer sizi yardımsız (yüz üstü) bırakırsa, ondan sonra size kim yardım eder. Öyleyse mü’minler, Allah’a tevekkül etsinler (Allah’a güvensinler).
