Allah’a Yönelin!
Hayatınızın odak noktası
Değerli okuyucular; Allah’a yönelmeden önce sadece mutsuzluk vardır. Allah’a yönelme ile beraber mutluluklarla mutsuzluklar beraber yaşanır. Nefs tezkiyesi arttıkça, nefsinizin kalbindeki afetlerin boşalması, yok olması süreci içerisinde, onlara paralel bir dizayn içerisinde mutsuzluklar adım adım yok olur. Her geçen gün mutluluk oranınız artar. Hayatınızın odak noktası, iç dünyanızda nefsinizle ruhunuz arasında tam bir sulh ve sükûn hali, dış dünyanızda başka insanlarla sizin aranızda tam bir mutluluk ve sulh ve sükûn hali ve Allah’ın emirlerinde ve nehiylerinde tam itaat. Bunlar sizi dünya saadetinin bütününe ulaştıracaktır.
Öğretiler insanlara aitse yanlış olabilir. Ama Allah’a aitse orada yanlış bulmak imkânsızdır. Öyleyse Allah’ın hedefinin sadece sizin mutluluğunuz olduğunu hiç unutmamalıyız. Her ortamda mutlu olmanızı sağlayan çok şey bulabilirsiniz. Ararsanız, bulmayı hedef ittihaz ederseniz, mutlu olmayı başkalarına mutluluk vermek olarak kabul ederseniz, o zaman siz dünyadaki en mutlu topluluğu oluşturursunuz. Elbette ki mutluluğa bir günde ulaşılmaz. Elbette çok gayret sarf edilecektir. Allah yolunda imtihanlara tâbî tutulacaksınız. Her imtihana girdiğiniz zaman: “O, Allah. Ben O’na güvenirim. Mutlaka beni bir sahile çıkaracaktır.” diye güven duyabilirseniz, o zaman mutluluğu güveniniz arttıkça daha çok yaşayacaksınız.
Hayatınızın odak noktası hep üzüntülerse siz sadece üzüntülere kendinizi odaklamışsanız hep üzüntü içinde yaşarsınız. Etrafınızdaki insanların size ulaştırabildiği şey, sadece üzüntüyse siz şeytanın elinde bir esirsiniz. Üzüntü kaynağı her zaman vardır. Tasavvuf sizi, o üzüntüyü sizin için yok saydıracak bir noktaya ulaştırmakla görevlidir. Bir gün yok olduğunu göreceksiniz. Sonra düşüneceksiniz ki: “Eskiden de vardı bu olay, şimdi de var. Ama ben buna eskiden çok üzülüyordum, artık üzülmüyorum. Hamdolsun ki yaşamın ne olduğunu öğrendim. Kendimi Allah’a yönlendirdim. Allah bana mutluluğu öğretti.” diye düşünürsünüz. Saygılarımla