Allah’a Ulaşmayı Dileyin! Dünya Ve Ahiret Saadeti
Değerli okuyucular; Allah-û Teala herkesin mutlu olmasını, herkesin huzur içinde bir dünya hayatı geçirmesini, herkesin cennete girmesini arzu ettiği için Kur’ân-ı Kerim’i indirmiş. Hedef, bütün insanları mutluluğa ulaştırmak.
İnsanlar Kur’ân-ı Kerim’i unutmuşlar. Herkes cehennemde biraz kaldıktan sonra cennete gideceğini zannediyor. Büyük toplumları iblis böyle korkunç bir kandırmayla kandırmış. Öyle cehenneme girip de bir süre kaldıktan sonra cennete girmek söz konusu değildir. Cehenneme giren, cehenneme girer ve ebediyyen orada kalır. Cennete giren, cennete girer ve ebediyyen orada kalır. Allah’a ulaşmayı dilediğiniz andan itibaren cennetin sahibisiniz. Allah’a ulaşmayı dileyen herkes, Allah’ın cennetine ehildir ve cennete girerse ebediyyen orada kalır.
Allah’u Teala’nın bizlere ulaştırmak istediği mutluluk, sadece cennet mutluluğu değildir. Allahû Tealâ dünyada da mutlu olmanızı istiyor. Dünya mutluluğu ise nefs tezkiyesine bağlı bir vetiredir.
Nefsini tezkiye eden ve daha ötelere geçen insanlar için kıskanmak hiçbir zaman söz konusu olmaz.
Allahû Tealâ’nın hepinizden ama hepinizden istediği tek bir şey var; sizlerin mutluluğunuz. Allahû Tealâ sizlerden sizin mutlu olmanızın dışında hiçbir şey istemez. Ama diyeceksiniz ki: “Tamam öyle diyorsun ama namaz kıl” diyor. “Oruç tut.” diyor. “Zekât ver.” diyor. “Hacca git.” diyor. “Kelime-i şahadet getir.” diyor. “Zikir yap.” diyor. İstemiyor mu bunları bizden?” İşte o istediği şeyler, hep sizi mutlu edecek olan şeyler, sizi cehennemden kurtaracak olan şeyler.
Mutluluk adı verilen müessese ikiye ayrılıyor: 1- Dünya mutluluğu 2- Cennet mutluluğu
Dünya saadeti bu dünyada kazanılır; yavaş gelişen bir olaydır. Ama cennet saadeti bir anda tahakkuk eder ama kıyâmetten sonra yaşanır. Dünya saadeti bu dünyada yaşanır; hemen elde edilir ama gelişmesi çok yavaştır.
Kur’ân-ı Kerim’in kurtuluşa ulaştıran hükümlerini unutmuş durumdalar. Bir insanın düşünmesi lâzım gelmez mi? Allahû Tealâ beni bu kadar seviyorsa ben ne duruyorum ? Hemen Allah-û Tealâ’ya ulaşmayı dileyeyim, bu iş bitsin.” Öyle değil mi? Akıl için yol birdir. Saygılarımla…