Allah’a Ulaşmayı Dileyin! Bâki Kalan Bu Kubbede Bir Hoş Sadâ İmiş
Değerli okuyucular; Allah-û Teala herkesin mutlu olmasını, herkesin huzur içinde bir dünya hayatı geçirmesini, herkesin cennete girmesini arzu ettiği için Kur’ân-ı Kerim’i indirmiş. Hedef, bütün insanları mutluluğa ulaştırmak.
Şu dünyada hepimiz Allahû Tealâ’nın bize tayin ettiği ömür kadar yaşarız. Ötesi olmaz. Allahû Tealâ, ezelden hepimizin sahibidir. Herkesin ömrünü Allahû Tealâ tayin eder. Herkesin hangi şartlar altında nasıl, nerede ve ne zaman öleceği Allah’ın malumudur. İnsan adı verilen mahlûk, Allah’ın ruhunu üflediği bir mahlûk olarak diğer mahlûkatın arasında çok özel bir yerin sahibidir. Öyleyse sadece insan olarak yaratıldığımız için bile, Allah’a ne kadar çok şükretsek azdır.
Şu dünya adı verilen yer, Allahû Tealâ bize ne kadar ömür biçmişse o hayatı geçireceğimiz yer küresidir. Eskiler ne güzel söylemiş: “Bâki kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş.” Ne olur , biz öldükten sonra; Hakk’ın rahmetine kavuştuktan sonra bizim arkamızdan bir şeyler söyleyenler, güzel şeyler söyleseler, ne kaybederiz ki?
Eğer biz kendimizi başka insanların mutluluğuna adamışsak, hedefimiz oysa, insanlar gerçekten mutluluğu yaşıyorlarsa, o zaman biz Allah’ın bize verdiği görevi yerine getirenleriz. Bir ömür boyunca hep kendimizi, başka insanların mutluluğuna adamalıyız. Ve bilmeliyiz ki; en çok mutlu olanlar, başkalarını mutlu kılanlardır. Başkalarını mutlu kılmayı amaç edinenler, hedef edinenlerdir, hedef ittihaz edenlerdir.
Öyleyse bir dünya; insanlar, insanlar, insanlar ve sonuç. Ne olursak olalım; Allah’ın katında değerimiz ne olursa olsun ama, bir gün hepimiz öleceğiz; er veya geç. Bu “dünya” adı verilen gezegende milyarlarca insandan bir tanesiyiz sadece. Ama bu sözü unutmayalım: “Bâki kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş.” Bizden geriye kalanlar, hep insanların özellikle mutlulukla anacağı hatıraları olmalı. Saygılarımla…