Allah’a Ulaşmayı Dileyin! Allah’ın Daveti
Değerli okuyucular; Allah-û Teala herkesin mutlu olmasını, herkesin huzur içinde bir dünya hayatı geçirmesini, herkesin cennete girmesini arzu eder.
İnsanların hatalarını tespit etmek, onların yüzlerine vurmak, davranışlarınızla etrafınızdaki insanları küçültmeye çalışmak size hiçbir zaman bir şey kazandırmaz. Hep kaybedersiniz. Belki nefsinizi öyle bir üstünlük davasında tatmin edersiniz, şeytanı da ama ruhunuzu tatmin edemezsiniz. Hiç biriniz başka insanlara hadlerini bildirmek üzere yaratılmadınız. Hepiniz birbirinize yardım ederek toplum halinde zirveye ulaşmak için, güzellikler zirvesine ulaşmak için, mutluluk zirvesine ulaşmak için yaratıldınız. Eğer insanlar sosyal mahlûklarsa yani başka insanlarla birlikte yaşamak mecburiyetindelerse o zaman başka insanların da en az sizin kadar hak sahibi olduğunu düşünün. Şu veya bu şekilde başkasına kırıldınız diye onu sakın küçültmeye çalışmayın başka insanların nazarında. Davranışlarınızla itici olmayın, kırıcı olmayın. İnsanlara hadlerini bildirenler olmayın. Onları sevmeye çalışın. Sevdikçe sevilirsiniz.
Korkulan bir insan mı olmak istiyorsunuz? Yoksa sevilen bir insan mı olmak istiyorsunuz? Allah’a bakın! O sevilen Allah olmak istiyor. Çünkü seven sevdiğine koşar. Allah korkulan bir Allah olmak istemiyor. Çünkü korkan korktuğundan kaçar. Oysaki Allah’ın daveti, hepinize çağrısı Kendi Zat’ınadır. Hepinizin ruhu size birincil emanet olarak verilmiştir, siz hayattayken o emaneti o emanetin gerçek sahibine geri döndürmeniz için.
Öyleyse böyle bir davada hepiniz için aynı şey söz konusu. Ruhunuzu sevdiğinize, âşık olduğunuza, hayranlık duyduğunuza yani Allah’a geri döndürmek mecburiyetindesiniz. Bu geri dönüş, bir yükseliştir. 7 tane gök katında bütün bu yıldızların ötesinde birinci gök katı başlar, yedi tane gök katında ruhunuzu Allah’a doğru yükseltip sonunda Allah’a ulaştırmak. Tabi ki bu sadece sizin talebinizle olur, ulaştıran O’dur. Saygılarımla